NECATİ DOĞRU: TORPİLLİ OĞLAN ÇOCUKLARI BÜYÜK GAZETECİ YAPILDI GAZETECİLİK DERSİ VERİYOR

İşte Necati Doğru'nun "Ben kimsenin ailesine saldırmıyorum. Saldırmaktan utanç duyarım. Ben kalemimin namusuna çamur atanların, çamurunu yüzlerine vuruyorum" dediği "Kim pusucu! Kim gazeteci!" başlıklı yazısı...

Google Haberlere Abone ol
NECATİ DOĞRU: TORPİLLİ OĞLAN ÇOCUKLARI BÜYÜK GAZETECİ YAPILDI GAZETECİLİK DERSİ VERİYOR

NECATİ DOĞRU / VATAN


Kim pusucu! Kim gazeteci!


Geçmişlerinde tek bir gazetecilik başarısı olmayıp da aileden pistonlu-torpilli- şişirilmiş balonlu-pasta ekmeğiyle büyütülmüş oğlan çocukları; “köşelerinde gazetecilik ve medya” dersi vermeye de başladılar. Yalanın heykelini yaparcasına yazıyorlar. “Pusucu” ile “Gazeteci”yi birbirine karıştırıp; pusuculuğun puşt pazarında gazeteciliği arkadan hançerleyip öldürmeye kalkıyorlar.


Geçen gün bir film vardı.


Gerçek hayattan alınmış bir öykü; rafine bir yönetmenin elinde nefessiz izlenen harika bir derse dönüşmüştü. Amerika’da Temsilciler Meclisi üyesi; çok şöhretli, çok zengin, itibarı yüksek bir senatör, kendinden 30 yaş küçük bir kızı, türlü vaatlerle kandırıp, sarhoş da ederek sevişir. Genç kız, uyandığında hem kendi adına ve hem ülkesinin itibarlı senatörü adına utanç içindedir.


Açıklamaya niyetlidir.


Senatörü deşifre edecektir.


Kızın bu niyetini sezinleyen senatör ile açıklandığında kocasının itibarının yere ineceğini hesaplayan senatörün karısı plan yaparlar. Kızın akli dengesinin yerinde olmadığı yalanını benimsetip bir hastanenin psikiyatri bölümünden doktor raporu almanın ince hesaplarına girerler.



***



Türlü oyun.


İğrenç yalanlar.


Aşağılık tuzaklar.


Senatör ve karısı; zavallı kızı doktorları önceden parayla ayarlanmış hastanenin psikiyatri kliniğine yatırmayı başarırlar. Film böyle akıp giderken “senatör ile karısının iblisleşmiş planını” bir gazeteci kadın öğrenir.


Gazeteci, duyum almıştır.


Söylenen doğru mu?


Şüphelenir.


Didiklemeye başlar.


Senatörün pislik batağında olduğu kanısı kendinde uyanır fakat gazetecinin bunu yazmak için elinde yeterli kanıtı yoktur. Gazetenin genel yayın müdürü ile anlaşır, izin alır ve kızın kapatıldığı hastanenin psikiyatri kliniğine “şiddetli intihar eğilimleri içindeymiş ve tedavi görmek istiyormuş” gibi başvurur. Çeşitli zorlukları yenerek senatörün kirlettiği kızın yattığı kliniğe kabul edilir, sağlıklı bir insanın beynini tehlikeye atıp delirtecek oranda ilaç yutmayı ve iğne olmayı da göze alarak kızla konuşmayı başarır. Konuşmaları gizlice teybe alır.


Ve haberini yazar.



***



Gazetecilik bu!


Duyumu alacaksın.


Şüpheleneceksin.


Araştıracaksın.


Belgeleyeceksin.


Sonra yazacaksın.


Pusuculuk gazetecilik değil. Pusuculuk, sen gazetede masanda oturacaksın. Orduyla hesabı olan birileri, pusu kurup askerleri vurmak istedikleri için sana bavul dolusu evrak getirecekler.


Sen oturuyorsun.


Araştırıp sen bulmuyorsun.


Evrak sana bavulla geliyor.


Hiç şüphelenmeden, doğru mu yanlış mı diye zerre kadar merak etmeden hazır gelen evrakı, geldiği gibi yayınlıyorsun. Sen gazetecilik değil pusucuların emir erliğini yapıyorsun. Gazetecilik etiketini kullanarak “topluma hain tuzaklar” kuruyorsun.


Torpilli oğlan çocukları!


Büyük gazeteci yapıldılar.


Gazetecilik dersi veriyorlar!


İLGİLİSİNE NOT: Ben kimsenin ailesine saldırmıyorum. Saldırmaktan utanç duyarım. Ben kalemimin namusuna çamur atanların, çamurunu yüzlerine vuruyorum. Meşru müdafa yapıyorum. Saldırıyı seviyesizler yapıyor. Seviyesiz muhterisler, Türk basınında kör topal bir yere gelmekte olan düzeyi vasatın altına çekiyorlar. Yapılmış darbelerin şakşakçılığını üstlenmiş babalarını-ablalarını yazmayıp, yapılmamış darbelerin kullanacağı gazeteciler diye uydurulmuş listeler yayınlıyorlar. 27 Mayıs darbesi sırasında, 12 Mart, 12 Eylül darbeleri sırasında ve 28 Şubat ittirmesi sırasında bazı pusucu gazeteciler nasıl ki, “Ordu çok gergin” ya da “Bir üst düzey komutan: ülke şeriata gidiyor dedi” başlıklarıyla isimleri ve yüzleri gizli kaynaklardan haberleri yazdıysa şimdi de bavulla evrak taşıyan köstebeklerin isimleri, cisimleri, cibiliyetleri ve yüzleri saklanarak; “Hükümeti devirme planı” diye yazıyorlar.


Aynı seviye!


Aynı tetikçilik!


Vurma ve kollama!

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin