MEHVEŞ EVİN'DEN BEKİR COŞKUN'A 6 İTİRAZ

"Coşkun'un mesleğe dair yaptığı özeleştirilerin bir kısmına katılsam da, 'günahkar bir mesleğin mensuplarıyız' gibi seksi bir başlığın altını başka türlü doldurmasını beklerdim" diyen Mehveş Evin, nedenlerini şöyle sıraladı...

Google Haberlere Abone ol
MEHVEŞ EVİN'DEN BEKİR COŞKUN'A 6 İTİRAZ

Mehveş Evin/AKŞAM


Günahkar bir mesleğin mensubu değilim...


Eski Hürriyet, yeni HT yazarı Bekir Coşkun'un AKŞAM Gazetesi'ndeki röportajı, şimdiden basın tarihine geçti bile. Sözlerinin zamanlaması ve içeriği, yalnızca başka bir gazeteye transferi nedeniyle değil, Doğan Grubu'na kesilen astronomik ceza sebebiyle de önem taşıyor. Her soruya verdiği cevapta gazetecilik zekasını konuşturan, söyleşiyi esprilerle renklendiren Coşkun'un mesleğe dair yaptığı özeleştirilerin bir kısmına katılsam da, 'günahkar bir mesleğin mensuplarıyız' gibi seksi bir başlığın altını başka türlü doldurmasını beklerdim.


İşte nedenleri: 
KOKUŞMUŞ MEDYANIN PARÇASIYIZ:
Gazeteciliği bunca seven ve öven Coşkun, kendi içinde bulunduğu medyayı günahkar bir meslek ilan etti. Evet, medyanın günahı çok. Evet, medyanın ayak oyunu da çok. (İş dünyasında, tıpta, hatta akademide de çok ama siz bunları duymuyorsunuz!) Evet, okurların gözünde fena halde itibarsızlaştık. Fakat hala bu kadar 'kokuşmuş' bir medyanın içinde olmayı sürdürüyorsanız, siz de bu oyunun bir parçası olmayı kabul etmişsiniz demektir...

BOĞAZ'DA OTURAN GAZETECİ MİTİ: Bekir Bey'in meslekte 'günahkar'lık olarak tarif ettiği şey, tuhaf bir şekilde AKP taraftarı medyanın da eleştirdiği meselelerle örtüşüyor: 'Gazeteciler toplumdan koptu. Arabalarının camları  füme, Boğaz'da oturuyorlar.' Yani günahlar, parayla birlikte geldi... Tıpkı siyasette, iş dünyasında olduğu gibi!  Tıpkı 80 sonrası toplumun her alanında sirayet ettiği gibi! Bu durumda bir tek medyayı günahkarlıkla suçlamak doğru mu? Kaldı ki Boğaz'da oturup halktan hiç de kopuk yaşamayan, itibarlı gazeteciler var.

NOSTALJİ KURTARMIYOR: 'Eskiden gazeteciler yoksuldu, çalışma koşulları kötüydü. İtibar var mıydı? O şartlarda ne kadar olursa o kadar'. Şahsen 10 yaşından beri gazete okumak gibi kötü bir alışkanlığım (!) var. Talihsizlik bu ya, 12 Eylül çocuğuyum ve hatırımda kalanlar hiç de Bekir Bey'in tarifine uymuyor... Ondan ötesi, Mimar Sinan'da Yüksek Mimarlık ve Mühendislik Okulu genel sekreteri olan dayım, 1974'te öğrencisi tarafından 'projesi geçer not almadığı için' evinde öldürüldüğünde, Abdi İpekçi'nin yönettiği Milliyet'te cinayet haberi 'Öğrencinin de son hakkıydı' diye çıkmıştı. Türk medyası o dönemde çok mu 'pirüpak'tı?

KİM SEYİRCİ KALDI? Yazarın 'günahkar medya'yla ilgili asıl vurgusu, AKP döneminde olan bitene seyirci kalmakla ilgili: 'Biz yıllardır Türkiye'nin başına çorap örüldüğünü toplumdan gizledik. 'İyi gidiyor' dedik. Evlere nohutlar, mercimekler gitti, yoksullar onlara oy verdi ve medya bunu sorun yapmadı.' Garip şey... Benim hatırladığım kadarıyla merkez medya, bu haberleri, hele Ergenekon'u tam da Bekir Bey'in arzu ettiği gibi yansıttı. Bu uğurda yalan haber bile yapıldı. Zaten bu nedenle Doğan'ın başına çorap örüldüğü konuşulmuyor mu?

YENİ-ESKİ NESİL GAZETECİ FARKI: Nedense 'teknoloji gelişti, gazetecilikte mertlik bitti' şeklinde bir algı var eski silahlarda. Ben internetinden baskı tekniğine, sürecin tam tersine işlediğini düşünüyorum. Günümüzdeki asıl sorun hem ekonomik, hem medya patronlarının ve yöneticilerinin bu meslekten bihaber olmasında yatıyor. Ne yazık ki bu sadece Türk basınının değil, dünyanın ortak derdi bu: Artık eskisi gibi habere bütçe ayrılmıyor, masabaşı ve yazar odaklı gazeteciliğe talim ediyoruz.  

BASKI YA VARDIR, YA YOKTUR: 'Baskı yapılmadı ama hissettim' diyen Bekir Coşkun, muhalif bir yazar olmanın bedelini ödediğini ima ediyor. Bu bedel, daha güçlü bir finansal yapısı olan bir gruba geçmek... Ha eğer iktidar gerçekten bir tasfiye listesi yaptıysa, umarız yeni gazetesinde bunun belgelerini yayınlar. Çünkü bu iddia, en az 28 Şubat sürecinde andıçlanan gazeteciler konusu kadar vahimdir. Eğer bu konu açıkça konuşulmayacaksa, kabulümdür: Günahkar bir mesleğin mensuplarıyız.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin