LİG TV İHALESİNİN KARLILIĞI VAR MI?

İktisat profesörü Hurşit Güneş, süper lig canlı yayın ihalesinin çıktığı rakamı pek mantıklı bulmuyor. İşte Güneş'in hesabı...

Google Haberlere Abone ol
LİG TV İHALESİNİN KARLILIĞI VAR MI?

Hurşit Güneş/MİLLİYET


Lig TV ihalesinin kârlılığı var mı?


Futbol ligi yayın hakkı ihalesinin çıktığı rakamı hâlâ anlayabilmiş değilim. İhalenin yapıldığı gün beni arayan televizyon kanallarının hepsini reddettim. Çünkü sonucu bir türlü çözemedim. Ortaya çıkan bedelin pek mantığı yok gibi geliyor bana.
Bu tür ihaleler tam bir oyun teorisi içerir. Zekâ, stratejii hırs ve sonuçta beklenen kâr fiyatı belirler. Hırs kimi zaman zarara neden olur, kimi zaman da fırsatın yakalanmasına. Tabii herkesin farklı planı ve beklentisi vardır.
Digiturk’ün 2.7 milyon abonesi var. Yılda ortalama 100 dolar alsa 270 milyon dolar eder. Ortalama 200 dolar (yani yılda 300 TL) tahsil edilse de gelir 540 milyon dolar eder. Oysa ihalede verilen para 321 milyon dolar. Vergi ve diğer yükleriyle bu 500 milyon doları buluyor. Kaldı ki, Digiturk’ün tek masrafı da Lig TV değil . Bir sürü başka maliyeti var. Sonuç itibarıyla bu ihalede ulaşılan rakamı açıklamak güç... Üstelik bir de kur riski var. Dört yıl boyunca ani bir kur artışı Digiturk’ü sıkıntıya sokabilir. Malum, abone ücretleri TL üzerinden ve aylık. Oysa ödemeler dolar üzerinden ve yıllık.


İlklere imza
Digiturk abone ücretlerini nereye kadar artırabilir? Çok artırsa başında zebella gibi Rekabet Kurulu var. Artırmasa da zarar edebilir. Peki, kabahatli kim? Birincisi, elbette hükümet talimatıyla ihaleye giren ve körlemesine fiyat artıran “özel” bir kuruluş: Türk Telekom! İşi absürt bir düzeye getirdi. İkincisi de işadamı Karamehmet. Risk almaktan, ilklere imza atmaktan kaçınmadığı öteden beri bilinen bu işadamının sırf bu nedenle çok da zarar gördüğü unutulmamalı.
Bu ihalenin bir başka yönü de futbol kulüplerinin kavuşacağı para. Bu paraya birdenbire kavuşunca umarız Türk futbolunda hoyratlık veya savurganlık oluşmaz. Dört yıl boyunca bu gelirin sağlanacağı varsayımıyla har vurup harman savurmak yerine kulüpler planlı bir gelişmeyle çok sağlıklı sonuçlar elde edebilir. Federasyon da oturup “Nasıl daha başarılı uluslararası sonuçlar elde ederiz?” diye düşünmeli.


Kulüplerin yapması gereken
Galatasaray’ın Riva projesinin imarının çıkması, stadın hızla ilerliyor olması büyük önem taşıyor. Galatasaray mali durumunu düzeltirse liglerde başarısı çok yükselir. Fenerbahçe’nin ve diğer takımların da öyle. Ama büyük takımlardan artık beklenen bu dört yıl boyunca nasıl daha başarılı UEFA yahut şampiyonlar ligi performanslarının sağlanabileceğidir.
Böylesi yüksek bir bedel Türk futboluna mutlaka büyük katkı yapacaktır. Fakat futbola olan bu büyük ilgi diğer spor dallarına hem seyirci, hem de sporcu açısından zarar verebilir. Yayın haklarından elde edilen bu geliri federasyon puan esasına dayalı olarak kulüplere dağıtıyor.
İlgili bakanlık da bu paranın kulüplerin diğer spor şubelerine (özellikle amatör dallar) nasıl dağıtılacağı konusunda yönlendirici olsa çok yararlı olur. Bir taşla birden çok kuş vurulmuş olur.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin