KRİZ BÖLGELERİNDE MEDYA OLAYLARA NASIL YAKLAŞIYOR?

Bask bölgesi, Tunus, Yunanistan ve son olarak Mısır’da bulunan NTV Haber Müdürü Mete Çubukçu, kriz dönemlerinde medyadaki manipülasyon ve dezenformasyonlara dikkat çekiyor.

Google Haberlere Abone ol
KRİZ BÖLGELERİNDE MEDYA OLAYLARA NASIL YAKLAŞIYOR?

Yılların deneyimli gazetecisi NTV haber müdürü Mete Çubukçu, kısa bir aranın ardından, Pasaport programıyla yeniden alanlarda.


BirGün muhabirleri  Ebru Özkan ve İbrahim Varlı, Çubukçu ile programı üzerinden kriz bölgelerini ve medyanın olaylara yaklaşımını konuştu.


Pasaport adında yeni bir programa başladınız? Böyle bir program yapma fikri nasıl doğdu?
Aslında uzun süredir hem benim hem kanalın kafasında böyle bir program yapma fikri vardı. Ama kimi nedenlerden dolayı hayata geçiremiyorduk.  Son dönemlerde bölgede başlayan hareketlilik ve bu hareketliliğin adım adım dünyanın diğer bölgelerine sıçraması dış politik gelişmeleri öncelikli hale getirdi. Bu konseptte böylesi bir sürecin sonucunda ortaya çıktı. Ama sadece kriz bölgelerini ele almıyoruz tabii ki.


NTV’nin yeni konseptiyle de ilgisi var sanıyorum!..
Onunla da ilgisi var tabi. Daha çok masa başı programların çoğalmasından sonra habere yönelik bir programa ihtiyaç duyuldu. Bu şekilde yola çıktık. Her ne kadar yorucu bir yanı olsa da, programın ortaya çıkmasını olumlu görüyorum.


Medyanın Suriye’deki rolüne değinirsek… Özellikle El Cezire’ye, El Arabia’ya müthiş bir tepki vardı. Onların olayları çok manipüle ettiği söyleniyor. Türkiye’de de bu kanalların Batılı ülkelerce beslendiğine dair bir algı var. Ne dersiniz?
El Cezire tartışılıyor. Irak’ın işgali sürecinde ciddi yayınlar yaparak karşı çıktı. Gizlenen birçok unsuru açığa çıkardı. Arap ayaklanmaları sırasında da ciddi işler yaptı, ancak bazı olayları da görmemezlikten geldi. Hiç Suudi Arabistan’a bakılmıyor. Bahreyn’de insanlar ayaklandı, Suudi Arabistan burayı işgal etti, neredeyse görülmedi. Çünkü orada Şii ve İran faktörü vardı. Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri daha mı demokratik? Hayır. Refah düzeyi olmasa da haklar açısından dünyanın en geri yerleri. Sonuçta El Cezire vb’leri konjonktüre ve ülkelerinin çıkarlarına göre hareket ediyorlar. Ama yaptıklarını da göz ardı edemeyiz. Medya algısı önemlidir kameraları bir yere çevirip günlerce yayın yapar ya da gazetelerde günlerce aynı konuş işlerseniz rızalının imalatı denileni gerçekleştirir ve kamuoyunu ikna etmeye çalışır, zemin hazırlarsınız. Yani insanlar evet “işgal gerçekleşmeli”, “evet Irak’ta nükleler ve kimyasal silah var” diye düşünür. Arap ayaklanmaları sürecinde aynı değil ama benzer şeyler yaşandı.


Sadece bu kanallar olmasa gerek?
Bu tür kriz dönemlerinde bütün medyayı dikkatli okumak gerekiyor. Bu dediğimin içinde bizim medyamız da ABD medyası Arap medyası da var. Çünkü bu tip dönemler manipülasyon ve dezenformasyonun en yaygın olduğu süreçlerdir. Ki sosyal medyanın en yaygın olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Hangisinin ne olduğunu bilmediğimiz binlerce bilgi akıyor. Nasıl temizlenecek? Doğru olan nasıl ayaklanacak.  Aylar boyunca Suriye ile ilgili haber yaparsan ilgi ve algıyı oraya çekersin ama Bahreyn’den bahsetmezse burayı kimse görmez ve kimsenin haberi olmaz.
Bu tür kriz dönemlerinde bütün medyayı dikkatli okumak gerekiyor. Bu dediğimin içinde bizim medyamız da ABD medyası Arap medyası da var. Çünkü bu tip dönemler manipülasyon ve dezenformasyonun en yaygın olduğu süreçlerdir. Ki sosyal medyanın en yaygın olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Hangisinin ne olduğunu bilmediğimiz binlerce bilgi akıyor. Nasıl temizlenecek? Doğru olan nasıl ayaklanacak.  Aylar boyunca Suriye ile ilgili haber yaparsan ilgi ve algıyı oraya çekersin ama Bahreyn’den bahsetmezse burayı kimse görmez ve kimsenin haberi olmaz.


BİRGÜN

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin