Kenan Doğulu: 'Ülkenin neşesi çalındı, keyfi kaçtı, düzeni bozuldu'

Kenan Doğulu, Beren Saat’le tanışma hikayesini, nasıl evlenme teklif ettiğini ve ülke gündemi ile ilgili Hakan Gence'ye konuştu.

Google Haberlere Abone ol
Kenan Doğulu: 'Ülkenin neşesi çalındı, keyfi kaçtı, düzeni bozuldu'

Pop müziğinin sevilen ismi Kenan Doğulu, eşi Beren Saat'le tanışma hikayesini ve nasıl evlenme teklif ettiğini ilk kez Hürriyet gazetesinden Hakan Gence'ye verdiği röportajda anlattı. Doğulu, ülke gündemi ile ilgili de açıklama yaptı.



Hakan GENCE / Hürriyet



Bir dönem kliplerinizde seksi kadınlar, öpüşme sahneleri bolca vardı. Günümüz Türkiye’sinde bunları yapabilir misiniz? 

- Eski klipleri, dizileri ve filmleri göre biraz daha konservatifliğe gidildiği aşikar. Eski filmler bugün çekilemez hale geldi. Ben sansürün her türlüsüne karşıyım. Sanatın ve sanatçının yüzde yüz özgür olması gerektiğine inanıyorum. Alıcısının; kendi süzgecinden geçirerek kendisine ya da çevresine alacağı şeyi seçebileceği kanaatindeyim. Bunun baştan sansürlenmesi bana çağdışı geliyor. O yüzden biraz muzdaribim. 

Peki Türkiye’nin bugünün nasıl görüyorsunuz? 

- Ülkenin neşesi çalındı, keyfi kaçtı, düzeni bozuldu. Birçok sebepten ötürü her yerden saldırı altındayız ama her türlü zorluğu da atlatabilecek güçteyiz. Biraz aklı selim, biraz daha hoş görülü, anlaşmacı olarak sorunların çözülebileceğini hayal etmek istiyorum. Bu yüzyılın belki de en talihsiz dönemlerine denk geldiğimiz için zaman zaman hayıflansak da maalesef yaşayacağımız dönemi biz seçemiyoruz. O yüzden yaşadığımız dönemi güzelleştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. 

Korkuyor musunuz? 

- Tehlike gerçek, korku seçimdir. Ben korkak bir insan değilim. 

Peki aklınızı, ruhunuzu korumak için neler yapıyorsunuz? 

- En karanlık gecenin ardında her zaman aydınlık bir sabah var. En güzel ilaç, dostlarım. Bana en iyi gelen şey de rakı sofrasındaki grup terapileri. Çok fazla müzik dinliyor, her yeni çıkan işi takip ediyorum. Bol bol okuyorum.



Eşinizle yaşadığınız aşkın detaylarını hiç anlatmadınız. En başa dönelim... Nasıl tanıştınız? 

- Benim evimdeki bir yılbaşı yemeğinde... Ortak bir dostumuz sayesinde... Planlanmamış bir buluşmaydı. 

Daha önceden hayranlık duyduğunuz bir isim miydi? 

- Beren’i beğenmemek mümkün değil. Hakkında ne zaman konuşulsa -onu tanısan da tanımasan da- insanı heyecanlandıran bir dünya duruşu var. Ama aklımda öyle bir şey yoktu. Tabii tanıdıktan sonra bambaşka...



Ne oldu? 

- İki çift laf ettiğin zaman etkisi altında kalmamak mümkün olmuyor. 

Neydi sizi ilk çarpan? 

- Beren’le tanıştığım an ‘âşıklık sistemim’ tamamen çöktü, hatlarım kilitlendi. Aklım uçtu! 

Vay canına... Peki aklınızı uçuran kadına nasıl evlenme teklif ettiniz? 

- Altı kere evlenme teklif ettim. 

Gerçekten mi? 

- Evet. Çeşit çeşit yerlerde; sahilde, yemekte, konserde, sinemada... Altı yüzük verdim. 

‘Evet’ cevabını alana kadar mı uğraştınız? 

- Yok. Hepsinde “Evet” dedi. Zaten evet diyeceğini bildiğimiz bir aşamasındaydık ilişkinin. 

Gece hayatını seven, etrafında sürekli kadınlar olan bir popstar için evlendikten sonra hayat ne derece değişti? 

- Bizim ilişkimiz normal ilişkilerden farklı. İkimiz de çok renkli kişilikleriz. Beren zengin bir botanik bahçesi gibi... İçinde çeşit çeşit çiçekler açıyor. Bu yüzden o, her gün tekrar âşık olmanın mümkün olduğu bir kadın. Ben de her gün ona âşık oluyorum. 

Öyle güzel anlatıyorsunuz ki... İnsan hâlâ böyle tutkulu aşklar kaldı mı diye düşünüyor... 

- Tutku olmadan aşk olmaz. Birbirini oluşturan renklerin ve çiçek bahçesinin güzelliği orada. Hem güvendiğin, hem sevdiğin, hem inandığın, hem eğlendiğin biriyle romantizmi aynı sıcaklıkta tutabilirsin.



Röportajın tamamını okumak için;

http://www.hurriyet.com.tr/galeri-40362440?p=1


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin