Medyatava, Kanal D'nin Dramalar Müdür Yardımcılığı görevine Nermin Eroğlu'nun getirildiğini bugün duyurmuştu...
2015 yılından bu yana bu görevi üstlenen ve koltuğunu Eroğlu'na devreden Hülya Vural, ayrılığın ardından duygusal bir veda yazısı kaleme aldı.
İşte, Vural'ın o vedası:
Sevgili Kanal D ailesi,
2016 ocak’ta başladığım Genel Müdür Yardımcılığı görevimden 2018 Ocak ayı itibariyle ayrılıyorum. Taze bir heyecanla karşıladığım yeni görevimle Doğan Grubu bünyesinde çalışmaya devam edeceğim. Meslek hayatımda öğrendiğim en önemli şeylerden biri, dramanın bir kanalın omurgası olduğudur. Kanal D'de görev yaptığım sürece ratingleri alkışlarla karşıladığımız zamanlar da oldu, gözyaşı döktüğümüz zamanlar da..
Geldiğimiz noktada 2018’e yüksek bir kanal devrediyoruz.
Sıralamada 2. kanalız.
Özge’nin liderliğinde ulaşılan başarı hikayesinin, yenileriyle devam edeceğine inanıyorum. .
Geleceğimiz parlak, umudumuz yüksek, birinci olma hedefimiz için en sağlam projelerimiz yolda. Benden sonra görevi devralacak bin yıllık arkadaşım Nermin Eroğlu ile birlikte Kanal D’nin daha da iyi yerlere geleceğine eminim. Sektördeki deneyimi, sağlam duruşu ve yüksek enerjisi ile Nermin, ihtiyaç duyulan kan değişimini kolaylıkla yerine getirecektir. Bu konuda herkesin ona yardımcı olacağına da inancım tam.
Bilenler bilir, drama çileli bir iştir, dünü yoktur, bugünü vardır. Yine de biriktirdiklerimizle iz bırakıyoruz. . Diziler de insanlar gibi… yolculuklarını bitirenler oldu, devam edenler hala ekranda, yollar yeni yolcularını karşıladı. Sonuçlar değişti ama verilen emek değişmedi. Kırıldık, sevindik, tartıştık, üzüldük, kutladık. Başarıyı ve başarısızlığı yaşadık ama ne olursa olsun, işimizi kalbimizle yaptık. Her dizinin süreci, kendi başına acısıyla tatlısıyla paylaştığımız bir serüven oldu. Yasemin'den Bahar’a ve Gülçin’e gidenler iz bırakarak gittiler. Kalan arkadaşlarımızla çileyi ve hazzı birlikte kucaklamaya devam ettik. İş üzerinden kurulan ilişkiler, hesapsız, koşulsuz, vefalı, özverili, dürüst dostluk ilişkilerine dönüştü.
Ben onlardan çok şey öğrendim.
Kanal D çatısı altında yepyeni hikayelerim oldu onlarla.
25 yıllık meslek hayatımda her durak, hayat hikayeme yenilerini kattı. Kanal D, bu durakların içinde sadece son durak olması nedeniyle değil, “ev” imi adreslemesi nedeniyle de benim için özeldir. Sadece günlerim değil, gecelerim de bu çatı altında geçti. Hayatımın çok özel ilişkilerini burada kurdum ve onlar ömrüm oldukça devam edecek. Ayrıca Barış Tünay ile başlayan ve Özge Bulut Maraşlı ile şimdiye dek devam eden yönetim yolculuğumda ders aldığım, beni zenginleştiren çok şey oldu.
Zaman geçecek, yeni yolculuklarımız olacak. Yeni insanlar gelecek, odalar değişecek, yine Serpil’in ve Neslihan’ın başında heyecanla beklenecek. Alkışlar ses verecek, acılar yaşanacak. Yine Zeynep gerçekleri ve yalnız gerçekleri anlatacak. Yine Ali’nin fikri ne ise zikri o olacak. Erkin net cümlelerine devam edecek , Burak hesaplarıyla boğuşmaya… Yeliz çözüm üretmeye, Tankut, Robert, Gül, Aslı, kanala kazandırmak için ellerinden gelen ne varsa yapmaya. Utku yine prensiplerimizi uzun uzun anlatacak, hukuk departmanı başını kaldıracak zaman bulamayacak, Suat bey elleri arkada denetimlerine ekibiyle devam edecek, bilgi işlemciler S.O.S.'lere hızla cevap vermeyi sürdürecek. Berna ve Elvin artık gecenin bir vakti, “TT'de nerdeyiz” sorumla karışılaşmayacaklar ama kurumsal departmanı, Berna’nın kılavuzluğunda iletişime devam edecek. Egemen yine “ınsert giriyorum” diye odaya gelecek mi bilemem ama onun liderliğinde Taha, İlter, Kubi tanıtımlarda döktürmeyi sürdürecekler.. Mehmet sihirbazlıklarına devam edecek, Emrah cool bir şekilde başarı raporlarını vermeye.. Özlem filmleriyle, Cem maçlarıyla, Baha “tekli izlenme”leriyle, Özgül ve Armağan formatlarıyla haşır neşir olacak. Gökhan, Ceren, Esra, Büşra, Orkun, Duygu, Gizem, Öner 2. katın tam ortasında, ratinglerle sınavlarını sürdürecekler. Sevgili can yoldaşım Cengiz, peki sen kimin koluna girerek merdivenlerden inmesine yardım edeceksin benden sonra? Zuhal, sen kimin derdine ortak olacaksın, sevda senin ayakkabılarına kim kıskanarak bakacak, handecim sen en derin muhabbetlerine kimi ortak koşacaksın? Süleyman, ya sen 2. katta 15 Temmuzu kiminle anacaksın? Sen, Yasemincim, dostluğun unutulmayacak..
Sevgili Özge.. Sarıldık, ağladık, kavga ettik, dertleştik, kutladık.. Amsterdam gecelerindeki berrak sesin kulaklarımda.. , İlişki yönetimindeki zekan aklımda.. Özel muhabbetlerimiz kalbimde.. Yolun her zaman açık olsun, inşa ettiğini her şey sağlam dursun. ..
Ve Erdem Bey… Güven, tecrübe, bilgi, denge , adalet, ilkeli duruş.. Siz hepsini birden tek kalemde toplayan isimsiniz… Varlığınız yeter…
Güvenlik, ulaştırma, resepsiyon görevlisi arkadaşlarım, VIP elemanları, street cafe-stüdyo cafe çalışanları, temizlik vardiyaları… Sizlerle çok mesaim oldu. Bazılarınızın beni gece vardiyası zannetiğinizi biliyorum. Emeğiniz yadsınamaz, teşekkür ederim her birinize..
Hangi birinizi anlatsam.. Her biriniz kendi özel anlarınızla bende saklı kalacaksınız.
Giderek kısalan yolculuğumun birer parçası oldunuz. (Alicim, kayınvalidem hala yaşıyor ama ötesini bilemem)
Ben ise aynı binada olmasam da büyük kanal d hikayesinin bir parçası olmaya devam edeceğim.
Başta doğan grubunun tüm yöneticilerine olmak üzere, özge’ye ve tüm Kanal D ailesine, bana kattığınız her şey için çok teşekkür ederim. Sizlerle yaşadığım her deneyimin ayrı bir değeri var.
Sesleriniz kulaklarımdan, izleriniz kalbimden silinmeyecek.
Serüvenimin çok önemli mihenk taşları olan tüm yapımcılara, senaristlere, oyunculara, yönetmenlere ve ekiplere, paylaştığımız her şey için teşekkür ederim.
Her veda bir başlangıç demiştim iki yıl kadar önce.. Her başlangıç yeni bir serüven, yeni bir vaad, yeni heyecanlar demek.. Türker bey, “sen benim gibi ömrün boyunca çalışacak olanlardansın” demişti. Galiba öyle.. Ve her yeni çalışma yeni buluşmalar getirecek.
“O vakit, yeni buluşmalarda görüşmek üzere…