İŞTE DİZİLEAKS’İN KALEMİNDEN HAFTANIN DİZİ YORUMLARI

© MEDYATAVA- “Hayat Devam Ediyor”da her şey bu kadar yerli yerindeyken, hikayeyi ve çekimleri İstanbul'a almak neden? “Adını Feriha Koydum” son derece iddiasız ama başarılı! “İffet” şu sıra Star'ın en başarılı dizisi, iyi başladı, iyi gidiyor. En büyük özelliği ise sıcaklığı ve inandırıcılığı. İşte DiziLeaks’in merakla beklenen dizi yazılarının üçüncüsü…

Google Haberlere Abone ol
İŞTE DİZİLEAKS’İN KALEMİNDEN HAFTANIN DİZİ YORUMLARI

HAYAT DEVAM EDİYOR  


Yapım: BOYUT FİLM Dizi yerini iyice sağlamlaştırdı. Hayat karakterini canlandıran Meltem Miroğlu'nda ise bu kısa süre içinde büyük gelişme gözlemleniyor. (Dizinin tanıtım sloganı olan 'küçük insanların büyük hikâyesi' gibi bu da bir çeşit 'küçük gelinin büyük gelişimi' yani..) Belli ki izleyici dizinin bütün aşırılıklarını, sivriliklerini, şiddetini sevmiş.


Peki, her şey bu kadar yerli yerindeyken hikayeyi-ve çekimleri İstanbul'a almak neden? Aynı ortam olmayacağına göre aynı etki olabilir mi? Bölgenin görselliği, özellikleri diziye büyük avantaj sağlıyor. Şimdi neden bundan vazgeçilecek? HDE'un en büyük özelliği o yörede o insanların arasında geçen bir hikaye olması değil mi? Dizinin İstanbul'a taşınmasının hiçbir şey kazandırmayacağı kesin. Acaba kaybettireceği şeyler olacak mı? Çok mümkün. Aynı büyü yakalanamayabilir. Bekleyip göreceğiz.


Bir de üçüncü bölümün özellikle sonlarına doğru o kadar çok mesaj vardı ki ve bunlar öylesine izleyicinin kafasına dan dan vurur haldeydi ki pek çok kişinin 'bu kadarı da olmaz' diye yakındığına tanığım. Bu mesajların açık propaganda havasında değil de hikayenin içine ustalıkla yerleştirilerek verilmesi daha etkileyici olacak, izleyiciyi de rahatsız etmeyecektir.


ADINI FERİHA KOYDUM  


Yapım: MED YAPIM


Dizi sessiz sedasız reytingini almaya devam ediyor. Dizinin sohbet ortamlarında konuşulduğunu, tartışıldığını hiç duymadım. Kimsenin 'ben bu akşam çıkamam, evde kalıp AFK'u izleyeceğim' dediğini de. Öyle ses getiren, hakkında konuşulan, yorumlar yapılan bir dizi değil. Son derece iddiasız, ama başarılı! Ama izleniyor. Örneğin bir fenomen olduğu düşünülen, çok konuşulan, çok yazılıp çizilen ama istenen reytinge ulaşamayan Behzat Ç.'nin tam tersine hiç dikkat çekmeden çok güzel reyting alıyor. Üstelik de şahane oyuncu Vahide Gördüm'ün diziden ayrılmasına rağmen. Belli ki seyirci-özellikle gençler Hazal Kaya'yı çok seviyor. Çağatay Ulusoy’da daha çok yeni olmasına rağmen sevildi, benimsendi. Senaryoları, çekimleri çok parlak olmasa da düzgün, yeterli. Bu son derece basit, klişe öyküden yoluna böylesine sağlam adımlarla devam eden bir dizi çıkaran yapımcı ve ekibini kutlamak gerek.


 


İFFET


Yapım: GOLD FİLM  


İffet; şu sıra Star'ın en başarılı dizisi. İyi başladı, iyi gidiyor. En büyük özelliği ise sıcaklığı ve inandırıcılığı. Başlangıçta hemen herkes 'Deniz Çakır'dan İffet olmaz' diyordu ama Deniz Çakır'ın iyi, samimi, abartıdan uzak oyunu bu önyargıyı değiştirdi. İffet hem reytingini alıyor hem de hakkında çok konuşuluyor, beğeniliyor. Hemen bütün oyuncular çok iyi. Yalnız rejinin ilk bölümlerdekinden çok farklı olduğunu yazmadan edemeyeceğim. Giderek zayıfladı. Üstelik de ortalama izleyicinin bile farkedeceği boyutta olumsuz bir değişiklik var. Herkes soruyor: 'Ne oldu? Yönetmen mi değişti?' diye. Senaryo, oyuncular gayet iyiyken rejinin bu özensizliğinin nedeni ne? Birde diyalogla ilgili küçük bir uyarı yapacağım: Dizideki Ali İhsan karakteri sadece zengin bir adam değil. Görmüş geçirmiş, kültürlü, görgülü biri. Böyle bir adam kendi evinden kesinlikle malikane diye sözetmez. Bu yeni zenginlere, sonradan görmelere özgü tam bir görgüsüzlük işaretidir. Ali İhsan gibi birine yakışmaz. 'Ev' demesi daha doğrudur.


Genel olarak bütün dizilerde saptadığım bir problem var ki maalesef İffet'te de göze çarpıyor: sanat yönetmeni ve kostüm sorumlusu zaafı. Evlerin dekorasyonu, karakterlerin giyimi dizilerin çoğunda çok ama çok kötü. Bunun izleyiciyi ne kadar etkilediğini bilseler eminim yapım şirketleri bu konuya çok daha fazla önem verir ve işi daha iyi bilen ekipleri iş başına getirirler. Kostüm sorumlusu 'ne yapsam da İffet'i mümkün olan en berbat şekilde giydirsem?' diye düşünse ancak bu kadar başarılı olabilirdi. İffet'in yoksul bir mahalle kızı olması çok zevksiz giyinmesini gerektirmez. O kahverengi kazak-mor etek-siyah çizme kombinasyonu kızın bütün güzelliğini, çekiciliğini alıp götürmüştü.


Tipi "Tek Başımıza"daki Başak Köklükaya'ya giydirilen o uzun kollu, bol eteği yere kadar uzanan koyu mavi elbise ve "Bir Ömür Yetmez"de Ezgi Mola'nın giydiği kanarya sarısı giysi ve kafasına yapıştırılan saçları gibi. "Aşkı Memnu"nun o kadar büyüleyici olmasının bir nedeninin de mekan ve kostümlerin olağanüstü bir zevk ve zarafet içermesi olduğunu unutmayalım.


DİZİLEAKS MEDYATAVA


© MEDYATAVA-2011

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin