Cemaat gazeteciliği
GEÇENLERDE Üsküdar Adliyesi'nde bir duruşmam vardı. Koridorda içeri
girmeyi beklerken bir kadın yanıma geldi ve ‘‘Siz Ertuğrul
Özkök'sünüz değil mi’’ diye sordu.
‘‘Evet’’ deyince, ‘‘Ben Hürriyet okuruyum. Ama Hürriyet'ten
şikáyetçiyim’’ dedi.
Her halinden ülke meseleleriyle yakından ilgili, aydın bir kişi
olduğu anlaşılıyordu.
Nedenini sorunca, ‘‘Çok fazla hükümet yanlısısınız’’ cevabını
verdi.
Kendisine Hürriyet'in bir kitle gazetesi olduğunu, hükümetin
yaptığı iyi bir şey varsa desteklediğini, eleştirilecek yanı varsa
onu da eleştirdiğini söyledim.
Ondan iki gün sonra bu defa bambaşka bir yerde bir işadamının
ağzından, ‘‘Hükümete karşı çok sert olduğumuzu, çok
eleştirdiğimizi’’ işittim.
* * *
Hürriyet'i elimizden geldiğince tarafsız yapmaya çalışıyoruz.
Yazar yelpazemizi, bütün Türkiye'yi içine alacak şekilde geniş
tutuyoruz.
Ama inanın hayatımın hiçbir döneminde bu kadar zorlanmadım.
Zaman zaman içimden ‘‘Acaba insanlar tarafsız gazete istemiyor mu’’
sorusu geçiyor.
Çektiğim bu zorluğu ekim ayında New York'ta yapılan ‘‘Dünya
Editörler Forumu Yönetim Kurulu’’ toplantısında öteki
meslektaşlarıma açtım.
İtalyan Republica Gazetesi'nin genel yayın müdür yardımcısı atılıp,
‘‘Aynı zorluğu biz de yaşıyoruz’’ dedi ve şöyle devam etti:
‘‘Bir haber veriyoruz. O haberi niye manşete çıkardınız diye
soruyorlar. Gazetenin manşete çıkardığı haberde bile taraflı
olmasını istiyorlar. Ama bizim için en zoru şu: Herkes kendi
görüşüne uygun manşet istiyor. Bu defa öteki türlü düşünen okur
kızıyor.’’
Öteki yayın yönetmenleri de bu görüşe katıldılar.
Dünyanın her yerinde gazetelerin yöneticileri, tarafsız gazete
yapmakta zorlanıyorlar.
O nedenle zaman zaman bir ‘‘cemaat gazetesinin’’ genel yayın
yönetmeni olmanın ne kadar kolay bir iş olduğunu düşünüyorum.
Her gün kendi cemaatinizin hoşuna gidecek haberi manşete
koyarsınız, olur biter.
* * *
Zaman zaman bazı cemaat gazetelerinin yazarları tarafından
Hürriyet'e karşı yapılan eleştirilere bakıyorum.
Sayıları az olmakla birlikte, içlerinde saygı duyduğum, zaman zaman
konuştuğum yazarlar da var.
Ama onların bile ne kadar ‘‘cemaatçi’’ olduklarını görüyorum.
Mesela kendileriyle aynı görüşte olan bir gazete, bir ‘‘porno
sitesinin asparagas’’ haberini manşete çıkarıyor, bu haberle
insanları tecavüzcülükle suçluyor.
Ama o cemaatlerin gazeteleri nedense bununla ilgili tek satır
eleştiri yazmıyorlar.
Buna karşılık Hürriyet'te yayınlanan bir haberi, kendi
cemaatlerinin işine geldiği gibi yorumlayıp sonra ağızlarına geleni
yazıyorlar.
* * *
Ben eleştiriye çok açık bir insanım.
Ama kendi cemaatini, kendi yazdığı gazeteyi tek satır
eleştiremeyen, eleştiri oklarını hep ‘‘karşı taraf’’ diye gördüğü
Hürriyet'in üzerine çeviren insanların yazdıklarını da ciddiye
almalı mıyım?
Paris'te yapılan ve 3 bin kişinin katıldığı türban gösterisini, 20
bin kişi diye duyuran, Hürriyet'in Almanya baskısında hem türban
yanlılarının, hem türban karşıtlarının görüşlerine yer veren
yayınlarını bile çarpıtan bir zihniyet sizce ciddiye alınıp
konuşulabilir mi?
Bunun son örneğini Fransa'daki türban yasası ile ilgili yayınımızda
gördük.
Bu konuyu incelemek üzere yazarımız Özdemir İnce'yi Paris'e
gönderdik. İnce, Fransızca'yı çok iyi konuşan ve Fransız devlet
sistemi ile laiklik anlayışını Türkiye'de en iyi bilen aydınlardan
biridir.
O, türban kanununa taraftar olanlarla konuştu. Paris Temsilcimiz
Muammer Elveren de türban yandaşları ile görüştü.
Her ikisinin yaptığı röportajları arka arkaya verdik.
İnce'nin yazdıkları dinci kesimleri, Elveren'in yaptığı röportajlar
da bir kısım laik çevreyi sinirlendirdi.
Diyorum ya kaderimiz bu.
Kitle gazetesi olmak zor ve meşakkatli bir iş.
* * *
Geçenlerde muhafazakár kesimden bir arkadaşım anlattı.
Dindar insanların gittiği bir otelin lobisinde satılan gazetelere
bakmışlar.
Açık ara en çok satılan gazete Hürriyet'miş.
Benim için hiç şaşırtıcı olmadı. Çünkü Hürriyet İslam dinine çok
saygılı bir gazetedir. Hürriyet, ‘‘Türkiye'nin gazetesidir’’.
Zaman zaman kızacaksınız, zaman zaman alkışlayacaksınız.
Hem Türkiye'nin laik bir hukuk devleti olarak kalmasını istiyoruz,
hem dinimize saygı gösterilmesini.
Yani düzgün, Anayasa'sına bağlı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
ne istiyorsa onu...
HÜRRİYET TARAFSIZ MI DEĞİL Mİ...
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, islami basında Özdemir İnce´ye yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. Özkök, yazısında tarafsız yayın yapmanın zorluğunu dile getirererek, ´keşke bir cemaat gazetesinin yayın yönetmeni olsaydım´ dedi.
Sıradaki Haber İçin Sürükleyin