Hıncal Uluç/SABAH
İşte gerçek.. İkisi de kaybetti!..
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi "Mesajı aldık" derken,
bizim gazetenin sanki, oy kaybeden iktidara mazeret arar gibi
attığı "Krizin etkisi" manşetini çok yadırgadım.. Gecenin bir
yarısı, sonuçlar henüz belirir gibi olurken, hangi siyasal analizci
bu çözülümü yaptı da, haberi vermeden mazeretini verdik?.
Bu gazeteye "Yandaş da yandaş" diye saldırıyorlar.. Biz de onlara
koz vermek için çırpınıyor gibiyiz..
Oysa içerde haberi veren editör kardeşlerim gerçek başlığı
atmışlar..
"Seçmen sandıkta sert mesaj verdi.."
Ne var ki, o başlığın da altı boş kalmış.. Mesajın ne olduğunu
yorumlamak okura bırakılmış..
Şimdi bakın..
Kriz, mıriz hikaye.. Eğer AKP oylarındaki bu ağır düşüşün sebebi
kriz olsaydı, bu tablo olur muydu?..
Krizden en çok etkilenen illere bakar mısınız?..
Tam 22 tekstil fabrikasının kapandığı, binlerce işçi ailesinin aç,
resmen aç kaldığı Gaziantep'te görüntüler ekrana yansıdı..
"Çocuğuma okula giderken 25 kuruş cep harçlığı veremedim" diye
ağlayan babalar, "Bakkal veresiye vermese çorba yok" diye gözyaşı
döken anneler ve bomboş duran dokuma tezgâhları..
Gaziantep'te AKP, CHP'yi katladı. Celal Doğan'ın kale yaptığı
Antep, Deniz Baykal, Doğan'dan korkunca, "Parti liderliğini elimden
alır" diye telaşa kapılınca, Doğan aradan çekilince, AKP'nin kalesi
oldu.
Gene yığınla fabrikanın kapandığı K. Maraş'ta AKP nerdeyse üç
misli..
Türkiye'ye "Sanayi" deyince akla ilk gelen şehir, krizden en çok
etkilenen kent, Bursa.. AKP kazanmış.. Bir başka sanayi kenti,
Denizli.. AKP kazanmış..
Hani krizden etkilenme?.
Buna karşılık, krizin en az vurduğu şehir Antalya'da, hem de
Menderes Türel gibi başarılı bir başkana rağmen CHP, tokat gibi bir
sürprizle seçim kazanmış. Üstelik Menderes kesinlikle bir tipik
AKP'li değil, yanında mini etekli karısı, önünde rakı kadehi ile
halkın arasında yaşayan ve kentine hizmete çalışan bir Antalya
çocuğuyken.. Nasıl oldu bu iş?. Akdeniz Üniversitesi'nin efsane
rektörü, cumhuriyetçiliğin ve laikliğin simgesi Prof. Mustafa
Akaydın, üniversite içi seçimlerde dağ gibi oy almışken,
Cumhurbaşkanı Gül tarafından harcanıp kenara itilince, Antalya
halkının öfkesi kabardı..
Antalya halkının mesajı AKP'yi aştı, Cumhurbaşkanı Gül'e
ulaştı.
Seçim öncesini biliyorsunuz.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açık seçik "Buraları istiyorum"
demişti.. Partinin, hatta "Benim" Valilerim eliyle devletin
imkânları seferber edilmişti.. İzmir.. Diyarbakır.. Tunceli..
Çankaya..
AKP, eskisinden beter kaybetti hedef kentlerde.. Bunlar normal
oylar değil.. Bunlar tepki oyları.. Krize değil ama..
Recep Tayyip Erdoğan ve AKP seçimin mağlubudur. Daha seçim gecesi
kolları sıvayan ve parti üst kademeleri ve Bakanlar Kurulu'nda
değişiklik yapılacağını ilan eden "Mesajı aldık" diyen Erdoğan,
yenilgiyi kabullendiğini de göstermiştir.
AKP'nin böylesine kaybettiği bir seçimde, elle tutulur bir başarı
elde edemeyen CHP, aslında CHP de değil, onun lideri Deniz Baykal
ise seçimin asıl mağlubudur.
Benim haftalar önce söylediğimi, seçim gecesi sonuçlar belli
olurken, bakıyorum uzman (!) yorumcular keşfetti nihayet..
"Kılıçdaroğlu, Ankara'dan gösterilse Gökçek bitmişti.."
Evet.. MHP, Gökçek'in oylarının nerdeyse üçte birini temizlemişken,
CHP, Ankara'da hâlâ seçim kazanamıyorsa, bu yenilgi değil midir?.
Bile bile lades.. Sen Ankara halkının hiç sevmediği, en koyu
CHP'lilerin bile oy vermeyeceği Murat Karayalçın'ı hem de transfer
edip aday yaparsan, kaybedersin.. Melih Gökçek'i ikili savaşlarında
perişan eden Kılıçdaroğlu'nu Ankara'dan kaçırırsan
kaybedersin..
Ama kaçırdı Baykal.. Çünkü bugün, Kılıçdaroğlu Ankara'yı kazanmış
olsaydı, siyaset meydanına bomba gibi düşer, ilk kongrede de
Baykal'ı süpürürdü.. Olur mu?..
Mustafa Sarıgül'ün suçu, son yerel seçimde, CHP'nin aldığı oyu
katlayıp kazanması değil miydi Şişli'de?..
Şimdi olmayan DSP'nin adına yarışıp, gene CHP'yi üçe katlamadı
mı?..
Peki Baykal "Aman bana rakip" diye Sarıgül'ü tasfiye etmese,
Sarıgül ve Şişli'si bu seçime de CHP bayrağı ile girseydi, İstanbul
genelinde bugün AKP ile CHP arasındaki beş puan fark kapanmaz, CHP
İstanbul'u da kazanmaz mıydı?.
Ama bakın açık söylüyorum.. Deniz Baykal'ın asıl korkusu bu..
Ankara ve İstanbul'dan birinde seçimi kazanmak.. Bu iki kentten
birini CHP'ye getiren kişi efsane olur.. O zaman kazanmamalı..
Turgut Özal, Bedrettin Dalan'dan korkup yolunu kesmedi mi?. Recep
Tayyip Erdoğan İstanbul zaferiyle Necmettin Erbakan'ı tasfiye
etmedi mi?..
Adaylar açıklandığı zaman bu köşede "Baykal'ın amacı İstanbul'u
kazanmak değil, Kılıçdaroğlu'nu harcamak.. İyi niyetli olsa onu
Ankara'dan gösterir ve başkenti garantilerdi" dedim mi, demedim
mi?.
AKP kaybetti. AKP kaybederken bile kazanamayan Deniz Baykal müthiş
bir tokat yedi..
Recep Tayyip Erdoğan karizmatik bir lider.. Partisini
toparlayabilir.. Ama Deniz Baykal "Benden bu kadar" der, CHP'yi bir
genel seçim zaferine götürecek kadrolara ve lidere teslim eder mi?.
Sanmam!..
Mesajı alan AKP genel seçime kadar kendine gelir.
"Benim olsun küçük olsun. Benim olsun, hep kaybetsin.. Benden sonra
tufan" diyen Deniz Baykal ve onun Kurultay kölelerinin CHP'si ise
yerinde saymaya devam eder..
Yerel seçimlerin manzarası budur!..