EXPRESS YAZDI: SÖZDE MUCİT, ÇAKMA ERMİŞ STEVE JOBS KİMDİ?

Muhalif-alternatif haber dergisi Express'in yeni sayısı piysaya çıktı. İşte derginin bu ayki konuları...

Google Haberlere Abone ol
EXPRESS YAZDI: SÖZDE MUCİT, ÇAKMA ERMİŞ STEVE JOBS KİMDİ?

EXPRESS


Sayı 123 - Kasım 2011


 


MERAM


VAN DEPREMİ VE TAYYİPLAND AMENTÜSÜ


Felâket kapitalizminin şartı 5


 


DEPREM MEDYASI


Sanal, ama hakiki gibi


Depremde, yeni sosyal medya, kadim egemen medyayı hem somut hem de manevî olarak teşhir etti, hatta çürüttü. Bu medya, sanal âlemde faaliyet gösterse de, hakiki gerçeğe daha yakın. Çünkü daha sokak, daha yurttaş. Ne var ki Kürt düşmanlığı, ırkçılık ve nefret suçu sokakta da var.


 


VAN KADIN DERNEĞİ BAŞKANI ZOZAN ÖZGÖKÇE’YLE DEPREM VE SONRASI


Felaket kapitalizminin çirkin şovu


23 Ekim’de yaşanan 7.2 şiddetindeki depremde 28 Ekim itibariyle 570 kişi hayatını kaybetti, 2555 kişi yaralandı. BDP’li Van belediyesi valilik ve hükümetin çalışmalarına dahil edilmediği gibi, bölgeye gönderilen ihtiyaç malzemelerine de el kondu, bunlar depremzedelere dağıtılmadı. Yüz binlerce insanın geceleri açıkta geçirdiği Van, Erciş ve diğer ilçelerde çadırların dağıtılması geciktirildi. Valiliği protesto eden bazı Vanlılara polis gaz bombalarıyla saldırdı. TV ekranlarında “hayırsever teşhirciliği” yaşanırken, firmaların vaat ettiği paraların gönderilip gönderilmediği veya nereye gönderildiği meçhul. Tayyip Erdoğan, yaşananların sorumlusu olarak BDP’yi gösterdi. Peki, Van’da tam olarak neler oldu? Depremde çok sayıda yakınını kaybeden ve gelişmeleri yakından takip eden Van Kadın Derneği başkanı Zozan Özgökçe’ye bağlanıyoruz.


 


ŞEHİRHATLARI


New York – İşgal günlüğü


Bağbaşı/Erzurum – Leyla konuşsun, katolar sussun


Diyarbakır – Sermayenin Kürtçeyle dansı


Erbil/K.Irak – Yüzü Türkiye’ye dönük bir film seti


Mccleod Ganj/Hindistan – Rage Aganist dinleyen guru


 


FEMİNİST İKTİSATÇILARIN İSTANBUL BULUŞMASI


Yeni yüzyıla yeni iktisat: Feminist iktisat


Üç yıldır bütün dünya krizi konuşuyor. Ve tabii en çok da ekonomistler konuşuyor. Peki, hangi ekonomistler? Ve hangi ekonomi? Sahi, bu kriz kimin krizi, neyin krizi?


Çözüm nerede, kimde? Bu sorular, 9-17 Ekim’de, İstanbul’da uluslararası bir çalıştayda enine boyuna ele alındı: Bir grup feminist iktisatçı makro-ekonomiyi ve uluslararası ekonomiyi toplumsal cinsiyet perspektifiyle masaya yatırdı, ardından


da kamuya açık bir uluslararası sempozyum düzenlendi. Express oradaydı...


 


TBMM’DEKİ ANAYASA PROFESÖRLERİ TOPLANTISI KATILIMCILARINDAN SİBEL İNCEOĞLU


Anayasa meclisi lazım Anayasa tartışmalarına kaldığımız yerden devam ediyoruz. Elbette ufak tefek farklar da var. Mesela Cemil Çiçek arayı iyi değerlendirdi ve memleketimizin


demokrasiyi içselleştirmiş, en uzlaşmacı, güvercin politikacısı olarak sahalara döndü. Hem de bu kez Meclis Başkanı pazubandıyla. Yeni mevkiinin heyecanıyla, anayasa profesörlerini de davet ederek, “bu anayasayı nasıl yapmalıyız?” sorusunu sordu ve cevapları Anayasa Hazırlık Komisyonu üyelerine “çanta” içerisinde dağıttı. Peki o toplantıda ne konuşuldu? Neden yeni anayasa? Yeni


anayasa nasıl hazırlanmalı? Meclisteki toplantıya katılan akademisyenlerden Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Sibel İnceoğlu’na bu soruları sorduk ve anayasa tartışmasına ısınma mahiyetinde bir giriş yaptık.


 


BDP EŞBAŞKAN YARDIMCISI MERAL BEŞTAŞ DANIŞ


KCK operasyonu değil, BDP operasyonu!


Sağlı sollu tazyikler neticesinde Emek, Demokrasi, Özgürlük Bloku vekillerinin boykota son verip buram buram şovenizm kokan yemini etmek üzere kürsüye çıkmalarından 48 saat sonra yapılan KCK operasyonunda onlarca BDP’li


yönetici tutuklandı. “Dalga”lar dur durak bilmedi, bu satırların yazıldığı saatlerde aralarında BDP Anayasa Komisyonu ve Parti Meclisi üyesi siyaset bilimci Büşra Ersanlı ve yayıncı Ragıp Zarakolu’nun da olduğu 70 kişi gözaltına


alındı. İleri demokrasinin bu atağının sebeb-i hikmetini BDP’nin hukuk ve insan haklarından sorumlu eşbaşkan yardımcısı Meral Beştaş Danış’tan dinliyoruz...


 


HALKLARIN DEMOKRATİK KONGRESİ’NİN UZUN YÜRÜYÜŞÜ BAŞLADI


Yol sarp ve engebeli BDP Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “An serkevtin, an serkevtin” (Ya zafer ya zafer!) diye bitiriyor Kongre Hareketi’nin ilk toplantısındaki konuşmasını.


Kürkçü’nün sloganı, ertesi gün Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ismini alan Kongre Hareketi’nin sonuç bildirgesinin son paragrafını önceden işaret etmiş oluyor: “Arkamızda insanlığın toplumsal eşitsizliklerle bölündüğü çağlardan bu yana biriktirdiği özgürlük mücadelelerinin deneyimleri, önümüzde


keşfedilmeyi bekleyen yeni mücadele imkânlarıyla, kadınlara, gençliğe ve emekçilere dayanarak, umutla, inançla, kararlılıkla başka bir dünyaya, özgürlük ve kardeşliğin dünyasına doğru yürüyoruz. Henüz yeni bir dönemecin başındayız, eşitlik ve barış mücadelesi veren tüm öznelerle yürüyüşümüzün bir ânında yollarımızın kesişeceğinden kuşkumuz yok. Yolumuz açık olsun.”


 


FİKRİ TAKİP: SURİYE DEMOKRATİK BİRLİK PARTİSİ LİDERİ SALİH MİSLİM


Devletlere karşı halkların ittifakı


Suriye’deki Kürt hareketi lideri Salih Mislim’le geçen sayımızda yayınlanan söyleşiden kısa süre sonra, 7 Ekim’de Kamışlo’dan bir suikast haberi geldi. Katledilen, tanınmış Kürt sosyalistlerden Meşal Temo’ydu. Temo’nun kim


tarafından öldürüldüğü henüz netleşmedi, ama bu suikast, Suriye’deki karışıklığın Kürt bölgesine de sıçramasının ilk işaretiydi. Peki, önemli bir politik şahsiyeti yitiren Kürtler, buna karşı direnişlerini nasıl şekillendirecek? Kürt örgütleri arasında oluşturulan Kongre Hareketi’ne Salih Mislim’in liderliğini yaptığı Demokratik Birlik Partisi (PYD) niye katılmadı? Suriye’deki çeşitli muhalif grupları kapsayan Demokratik Koordinasyon’un taze başkan yardımcısı Salih Mislim’i dinliyoruz...


 


RADYOEXPRESS


WALL STREET İŞGAL HAREKETİ VE ÖTESİ


Dönemeç geçildi


Dünya finans sisteminin merkezi Wall Street’i işgal eylemiyle başlayan radikal demokrasi hareketi, 15 Ekim’deki küresel eylemden sonra bütün kıtalara yayıldı. 82 ülkenin 1.500’den fazla noktasında eylem kampları kuruldu. Arap Baharı’nın ardından İspanya, Yunanistan, Şili ve İsrail’deki kitlesel kamp eylemleriyle devam eden 2011, dünyanın neoliberalizme başkaldırdığı yıl olarak anılacak. Seattle ruhunun yeniden canlandıran “işgal hareketi” bankaların ve finans kuruluşlarının hegemonyasında çürüyen temsilî demokrasiyi hedef alıyor...


 


WALL STRETT İŞGALİ’İN KALBİNDEN NAKLEN YAYIN


Zuccotti’yi küreselleştirmek Manhattan’da kurulan kamplar temsili demokrasiye getirdiği eleştiri kadar, tesis


ettiği katılımcı demokrasiyle de dikkat çekiyor. Eylemin öncülerinden ekonomist Safri bu pratiğin küresel ölçekte uygulanabileceğini düşünüyor ve Brezilya’dan


İtalya’ya örnekleri bulunan toplumsal dayanışmacı ekonomiyi tartışmaya açıyor.


 


LULA’NIN SEKİZ YILLIK BİLANÇOSU


Sihirli sözcük: İstikrar Lula iki dönem başkanlık yaptıktan sonra yerini sağ koluna bırakırken yüzde 80’e varan popülaritesiyle “dünyanın en güçlü lideri” sıfatını taşıyordu. Peki bunu nasıl başardı? Bu soruyu günümüz Marksizminin önde gelen düşünürlerinden Perry Anderson yanıtlıyor. Lula dönemini analiz ederken Türkiye solunun kronik


sorunlarına da ışık tutan önemli saptamalarda bulunuyor...


 


KOZMOMİLİTAN


KİTLE SİYASETİ


Nefretin ritmi 19. yüzyılda tarih sahnesine çıkan “kitle” kavramı bu yüzyılda “kanaat sahibi konuşan kamuoyu” olarak yaşamını sürdürüyor. Kitleyi yaratan tahakküm mekanizmaları, kitleyi oluşturan insanların farklı duygulanımlarla dönüşmesini ve özgürleşmesini engellemek için onları tek bir duygulanıma mahkûm ediyor: Köleleştiren nefret.


 


SİYASETİN İMKANI VE İMKANIN SİYASETİ


Dönüşüm alanı Varolan siyasî şartların ve oluşumların tek bir andaki “statik” halini analiz eden siyasî bir dil, siyasetin ancak imkânlara odaklandığı zaman devrimci olabileceğini


ve dünyayı değiştirmenin kendini dönüştürmekten ayrı düşünülemeyeceğini unutuyor. İmkân siyaseti, insanların atıl kalmış dönüşüm potansiyellerini gerçekleştirmenin alanlarını kurmaya çalışarak, “imkânsız” kılınmış olanı istiyor.


 


KIRAAT


 


DUMANI ÜSTÜNDE


 


DÜNYANIN BÜTÜN DUVARLARINA KARŞI: TEZER ÖZLÜ


Tepedeki çimenlik Kadir Has Üniversitesi’nin Modern Türk Edebiyatı Konferansları dizininin ilki 20-21 Ekim’de Tezer Özlü’yü konu aldı. Birçok derinlikli inceleme arasında en çok ilgimizi çeken, Tezer Özlü’yü “insanın tahakküm yapılarından kurtulması için arzu kanallarını sonuna kadar açmasını salık veren Nietzsche, Foucault ve Deleuze/Guattari'nin söyledikleri eşliğinde dünyanın bütün duvarlarına karşı direnen ve göçebeliği seçen bir yazar” olarak yorumlayan Ahmet Ergenç’in sunumuydu. Özetleyerek naklediyoruz...


 


APPLE’IN MÜTEVEFFA BAŞKANI, SÖZDE MUCİT, ÇAKMA ERMİŞ STEVE JOBS KİMDİ?


Okuyan bir işçinin soruları Apple’ın başkanı ve en büyük ortağı, sözde mucit, çakma ermiş Steve Jobs 7 Ekim’de öldü. Ardından merkez medya, Cengiz Çandar’ın deyişiyle, “teknolojinin Beethoven’ı”nı yere göre sığdıramadı. Sermaye başkentlerinin ayaklanmalarla sallandığı bugünlerde, liberal mahfiller Steve Jobs’a niye can havliyle sarılıyor? Neredeyse aziz ilan edilen Jobs’un etrafında üretilen mitin ışığında geç kapitalizmin dünyasına ve liberallerin halet-i ruhiyesine göz atalım.


 


O ON KARANFİLDEN BİRİ: SİNAN KAZIM ÖZÜDOĞRU


Ağır bir elmas


1 Ekim’de, Emek, Demokrasi, Özgürlük Bloku vekillerinin yemin töreninde,  kameralar Ertuğrul Kürkçü’nün broşuna odaklandı. O on karanfil neyin nesiydi? Bunu soran muhabirlere Kürkçü’nün cevabı jilet gibiydi: “Gazeteci değil misiniz, bilmiyorsanız araştırın, öğrenin.” O on karanfilden biri, 39 yıldır Ankara - Karşıyaka mezarlığında. Ertuğrul Kürkçü’nün Dev-Genç Genel Başkanı olduğu dönemde o da genel sekreterdi. Yalnızca Dev-Genç genel sekreteri değil, devrimci mücadele tarihinin simge isimlerindendi. Adı gibi bir adamdı. Yaşasaydı, Ertuğrul Kürkçü’nün Mersin’i salladığı gibi, kim bilir nereyi sallayacaktı... Kızıldere cehenneminde katledilen efsane devrimci Sinan Kâzım Özüdoğru’nun esinleyici anısı önünde saygı duruşundayız...


 


MÜZİK DOLABI


 


KILAVUZ


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin