Ertuğrul Özkök: Sevgili Cem, çaldığımız tek enstrüman işte bu

Hürriyet yazarı, Özlem Gürses'in Bazen Olmaz kitabını köşesine taşıdı.

Google Haberlere Abone ol
Ertuğrul Özkök: Sevgili Cem, çaldığımız tek enstrüman işte bu

Hürriyet yazar Ertuğrul Özkök, Sözcü yazarı Özlem Gürses'in çıkarttığı Bazen Olmaz kitabını köşesine taşıdı.



Ertuğrul ÖZKÖK / HÜRRİYET



Sevgili Cem, çaldığımız tek enstrüman işte bu



CEM Yılmaz “hayatının başarısızlık hikâyesini” şöyle anlatıyor:



“Müzikle uğraşmak hayalimdi. Yedi yaşında mandoline başladım. Çok ciddiye aldım mandolini... Yani Grup Gündoğarken’den bile daha çok ciddiye aldım.”



***



Öğrenememiş...



***



Sonra piyano öğrenmeye kalkmış.



İlk derste öğretmeni, “Parmaklarını klavyenin üzerine koy” demiş...



Heyecandan piyanonun kapağının üzerine koymuş.



Öğretmeni parmaklarını görünce, “Ay sen tırnaklarını mı yiyorsun” demiş...



***



Piyano hayatı da böyle bitmiş.



***



Ama kendine harika bir teselli bulmuş.



“Dijital piyanoyu Steve Wonder gibi çalamadıktan sonra çalsan ne olur” diyor.



***



Sözcü gazetesi yazarı Özlem Gürses’in harika bir kitabı çıktı.



Adı “Bazen Olmaz” (*).



Bazı çok başarılı kişilerin başarısızlık hikâyelerini yazmış.



***



Cem Yılmaz da bir müzik aleti çalabilme başarısızlığını anlatmış.



Vardığı sonuç şu:



“Bir uğraşa ilginizin olması ile o uğraşa kabiliyetinizin olması iki farklı şey...”



***



Benim de hayattaki çeşitli başarısızlık hikâyelerimden biri bu...



Birazdan anlatacağım.



***



Ama Cem’in bu sözlerini okuyunca onunla geçen yıl Kanyon’daki bir sinema salonunda çektirdiğimiz bu fotoğraf aklıma geldi.



***



Ne diyordu Behçet Necatigil: “Çünkü asıl şiirler bekler bazı yaşları..”



***



Eh... Asıl fotoğraflar da bekliyor bazı anları...



***



Sevgili Cem, galiba ikimizin de en iyi çalabildiği tek enstrüman bu...



“Elektrikli testere” yani...



Hani şu “Texas Chain Massacre” filmindeki yaylı saz...



Yazının devamını BURADAN okuyabilirsiniz.


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin