ENGİN ARDIÇ / SABAH
Soyadı alınacaaak... Al!
Bir Süryani vatandaş... İsviçre'de oturuyormuş, aynı zamanda
İsviçre vatandaşlığı da var...
(Biz "çifte vatandaşlık" almaya kalksaydık başımıza neler gelirdi
acaba? Türk basını tozumuzu atardı vallahi, her bir kemiğimiz bir
dağda kalırdı...)
Bu Süryani vatandaş, İsviçre'de "Bartuma", fakat Türkiye'de "Ay"
soyadını kullanıyor. "Şizoid" bir durum.
Çünkü, bizim yasamıza göre "yabancı ırk ve millet isimleri soyadı
olarak kullanılamaz"...
Yani, "Ahmet İngiliz" diye bir isim olamaz örneğin... Büyük Türk
kahramanı "İngiliz Kemal" olur da, merhum Kemal Bey'in o lakabı
soyadı olarak alması yasak. O da "Tomruk" soyadını almış. Asıl adı
da Kemal değil, Ahmet Esat zaten, olmuş Ahmet Esat Tomruk...
(Koskoca bir Teşkilat- ı Mahsusa ajanına yakışıyor mu odun,
kereste, kütük, mahrukat türünden bir soyadı?)
Süryani vatandaş mahkemeye başvurmuş. Kendisine konulan soyadı
yasağının anayasamızın "eşitlik" ilkesine aykırı olduğunu ileri
sürmüş.
Mahkeme de onu haklı bulmuş, fakat işi kökünden çözmek için konuyu
Anayasa Mahkemesi'ne götürmüş. Süreç bugün başlıyor, inceleme
yapılacak.
Kanuna göre yabancı ırk ve millet isimleri soyadı olarak
alınamıyor...
Fakat adamın asıl soyadı "Zenci" falan değil ki, alt tarafı
"Bartuma".
Bu bir ırk ismi değil, bir millet ismi değil.
Haaa, demek ki kanun zorlanmış, çekiştirilmiş, "yabancı ırk ve
millet ismi" kavramı "yabancı ırklardan ve milletlerden isimler"
şeklinde yorumlanmış! Türk vatandaşı gayrımüslimler de çaktırmadan
yabancı kabul ediliyorlar.
Kanunun tarihi kaç? 1934...
Cumhuriyet Halk Partisi'nin en parlak devri... Hani İsmet Paşa'nın
faşist İtalya'yı gezip de pek beğenmesinden hemen sonra...
("Hakiykaten iyi tesir etti" de demiş midir dönünce?)
Emirle soyadı dağıtılıyor. Aristokrat geçinenler zaten kendi aile
isimlerini tescil ettiriyorlar, "Bilmemnezade" yumuşatılıyor,
"Bilmemneoğlu" yapılıyor.
Köylü daha ziyade "doğada bulunan" isimleri tercih ediyor, Yıldız,
Çiçek, Mercimek, Tarhana, falan.
Hamaset meraklıları mutlaka "Türklü" bir soyadı alıyorlar, Öztürk,
Tamtürk, Türkyılmaz, Yılmaztürk...
Bizim gibi sıradan insanlara da keyfe keder ve "ilgisiz" soyadları
kalıyor... Ardıç... Ne işi var benim dedemin, babamın ardıçla,
bülbülle, güvercinle, saksağanla? Geçmişimizle, ailemizle en ufak
bir alakası olmayan "haybeden" bir soyadı... Hani dedem bahçıvan ya
da orman bekçisi olsa anlayacağım da, alt tarafı tornacı...
(Tornacının oğlu cumhurbaşkanı, bir başka tornacının torunu köşe
yazarı... Bu ne rezalettir canım? Biz bu memleketi bunlara kalsın
diye mi kurtardık?)
Peki, şu yasada geçen "yabancı ırk" tanımı ne halt etmek oluyor?
İsmet'in Roma ve Berlin hayranlığının etkisi mi, yoksa daha köklü
bir devlet politikası mı?
Peki Yahudi, Ermeni ve Rum soyadları nasıl olabilmişler? Nasıl
kalabilmişler?
Onlar zaten var... Kanunla gökten inmemişler, ortaçağdan beri
kullanılıyorlar... Onlara İsmet bile dokunamamış. Değiştirmeye
kalksa kıyamet kopacak. Daha ince yollardan baskı yapmak en
iyisi!
Onlar olabiliyorsa, Süryani'nin suçu nedir? Kürt'ün suçu nedir?
Lausanne Antlaşması tarafından korunmamış olmaları mı?
Tepem atıyor ha... Kendime Halil Şevki dedirteceğim. Rahmetli
pederin adı Mustafa Şevki, Halil de benim göbek adım, yani Halil
Şevki de benim "bir o kadar geçerli" ismim.
Belki Türkiye'de Engin Ardıç, Avrupa'da Halil Şevki adını
kullanırım, ülkemin çarpıklıklarını protesto amacıyla!
Ya da düşmanlarıma büsbütün uyuzluk olsun diye.