EMRE AKÖZ´DEN HINCAL ULUÇ´A DOĞRUDAN CEVAP

David Beckham ve değerli eşi Victoria Hıncal Uluç´la Emre Aköz arasında ´polemiğe´ neden oldu. Nasıl mı?

Google Haberlere Abone ol
EMRE AKÖZ´DEN HINCAL ULUÇ´A DOĞRUDAN CEVAP

EMRE AKÖZ -SABAH




İmaj mı? Fiyatta anlaşalım



Aşağıdaki yazıyı okumadan önce Hıncal (Uluç) abinin (5 ve 8 Nisan), benim (6 Nisan) yazılarıma bir göz atabilirseniz iyi olur. Çünkü özetlemek yerine doğrudan cevaba geçiyorum



"Benim yazımdan bahsederken adımı anmamak niye? Korkuyor musun, küçümsüyor musun" diye sormuş Hıncal abi...



Estağfurullah! Niye küçümseyeyim? Korksam zaten yazmazdım. Adını anmamamın sebebi tartışmayı 'polemiğe' dönüştürmeden 'fikir' düzeyinde tutmaktı. Olmadı. Fırçayı yedik!



****



Neyse... Konumuz İngiliz futbolcu David Beckham. Tartışmanın kilit noktası eşi Victoria Adams Beckham'ın markalaşma bağlamında David üzerindeki etkisi.



****



Bu konuya birkaç düzeyde bakılabilir. Bunlardan biri Victoria'yı ön plana çıkaran bakıştır "David'in saçını şöyle kestirdi, böyle pantolon giydirdi" gibi...



Ben bu tip görüşlere fazla prim vermem. Çünkü pop kültür, mantığı gereği zaten bizim böyle düşünmemizi ister. Hani pop-rozetler vardır "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır" gibi... Ya da bu lafın feminist versiyonu "Her başarısız kadının önünde bir adam vardır." İşte pop kültür böyle basit, kolay, yüzeysel bir bakış açısıyla yetinmemizi tercih eder.



Pop kültür 'imaj'ın bir 'üretim' olduğunu gizlemeye çalışır. Çünkü odasına Beckham'ın posterini asan fanatik ya da Victoria'nın "Beckham yatakta çok iyi" demesinden etkilenen genç kadın; bunun 'bilinçli', 'tasarlanmış', 'üzerine düşünülmüş' bir şey, yani bir 'mal' olduğunu bildiği anda işin 'büyüsü' kaybolur. Balon söner. Aynanın sırrı dökülür.



****



İngiliz futbolcunun markalaşma başarısını "Victoria'nın sırrı" diye sunmak, Beckham masalına katkıda bulunmaktır. Aslında "Bütün iş kendi Victoria'nı bulmaktır" demiş olursunuz. Yani bu kez de "Beyaz Atlı Prenses" numarası...



****



Bense 'markalaşmanın', 'idolleşmenin', 'yıldızlaşmanın' nasıl kotarıldığıyla ilgileniyorum. Benim için Victoria naldır; sıra gelmiştir üç nalla, bir atı bulmaya...



Aslında Beckham umurumda değildi. Ama Hıncal abi "Beckham'ı Beckham yapan Victoria'dır" deyince işkillendim. Bu kadar basit olmamalıydı. Araştırdım.



Sonucu yazdım Beckham markasının ardında ABD kökenli SFX Sports adlı menajerlik firması var. SFX-Londra'nın yöneticisi Jon (John değil) Holmes uluslararası menajerlik ve halkla ilişkiler konferanslarında, bir zamanlar sapır sapır dökülen Beckham'ı zirveye nasıl taşıdıklarını anlatıyor. Yani sen istediğin kadar 'imaj yap', çağımızda 'profesyonel yardım' görmeden böyle trilyonluk bir 'tezgah' kuramazsın.



****



Ancak dikkat Ben "Arkana sağlam bir menajer aldın mı star olursun, köşeyi dönersin" demiyorum. Sürüyle futbolcu, şarkıcı ya da aktörün arkasında profesyonel imaj yaratıcılar var. Ama içlerinden pek azı 'marka' oluyor. Çünkü yıldızlaşmak için 'kişisel özellikler' ile 'dönemin ruhu', 'çağın talepleri' arasında bir uyum, bir çakışma olması gerekiyor.



Örneğin Michael Jackson'ın bu sıralar yeniden gösterime sokulan klibini gördünüz mü? Ben her seyredişimde gülmekten kırılıyorum. O ne komik şey öyle! Ama bir zamanlar ilahtı adam. Yaptığı o tuhaf hareketlere millet bayılırdı, taklit ederdi.



****



Gelelim Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın eski ve yeni haline. 17 yıl önceki 'sakallı, bıyıklı' hali eşi; yeni 'sakalsız, bıyıksız' hali ise oğlu tarafından desteklenmiş.



Doğrudur doğru olmasına da; bu kadar basit mi? Bunları söyleyince Unakıtan'ın bakan olma başarısını açıklamış mı oluyoruz? Ya da 'tüylü-tüysüz' tercihi sadece bir aile meselesi mi?



Hani sakalla İslam'a duyarlı kesimlere yapılan göndermeler? Hani özellikle o tip sakala gıcık olan Kemalist bürokrasi? Bunlardan söz etmeyip 'imaj' demek yeterli mi?



Benim için yetersiz. Ama -Hıncal abinin dediği gibi- siz bana bakmayın!

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin