Bekir Coşkun'un 16 yıldır yazdığı Hürriyet gazetesinden ayrılması
medya gündemine bomba gibi düştü. En çok merak edilen de Coşkun'un
yakın arkadaşı, iki yıl önce Hürriyet'le yolları ayrılan Emin
Çölaşan'ın yorumu oldu. Çölaşan, Bekir Coşkun'a AKP'li bir bakanla
ilgili yazı yazmaması konusunda uyarı yapıldığını ileri sürerken
çarpıcı açıklamalar yaptı. Kalemi keskin yazar, eski yayın
yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün umre gezisini de değerlendirdi.
Çölaşan'dan Bekir Coşkun yorumu: Başına aynı şeylerin geleceğini
söylemiştim. Bekir'e Bülent Arınç hakkında yazma dediler.
Bu kadar korkuyu Allah kimseye vermesin. O kadar ah aldılar ki, bin
defa umreye gitse faydasız
l Yakın arkadaşınız Bekir Coşkun da Hürriyet'ten ayrıldı...
Bekir, Hürriyet'te herkesin olduğu gibi mutsuzdu. Hürriyet'in pek
çok yazarı da, Hürriyet'in muhabirlerinin tamamı da Hürriyet'ten
mutsuz. Şunun için mutsuz, gönderilen haberler yer bulmuyor
gazetede, çöpe atılıyor. Aman iktidarı kızdırmayalım diye. Köşe
yazarları özgür değil, her köşe yazarı yazısını ölçülü olarak
yazmak zorunda kalıyor. Çünkü patronun ve Hacı Ertuğrul'un (Özkök)
tavrını biliyorlar. AKP iktidarından nasıl korktuklarını
biliyorlar. Dolayısıyla herkes mutsuz. Bekir'in kopacağını uzun
zamandır bekliyordum. Nitekim oldu, kopuş gerçekleşti. Bekir'in
üzerinde de baskı vardı. Bekir'in yazılarını Hacı Ertuğrul
makaslamaya başlamıştı. Gitmesi Hürriyet için çok büyük
kayıptır.
İKİ SENE İYİ DAYANDI
Ben Hürriyet'ten kovulduktan sonra Bekir aynı şeylerin kendisinin
de başına geleceğini biliyordu. Ben ona söyledim, Ertuğrul
tarafından yazıları sansür edilirken dedim ki, 'Benim içinde yer
aldığım filmi ister istemez sen de izliyorsun. Belki daha kötüsü
olacak.' Bekir'in kafasında sonuçta hep Hürriyet'ten şu veya bu
biçimde kopmak olduğunu tahmin ediyordum. O da gerçekleşti. Bana
göre iki sene iyi dayandı. Bütün baskılara rağmen. Benim yaşadığım
olayları o da yaşıyordu. Bekir, yazılarının sansür edilmesine tavır
koyunca Ertuğrul, onu arayıp torunlarının üzerine yemin billah
ediyormuş. Bunları Hürriyet'teki arkadaşlar bana açıkça
anlatıyordu. Aynı şeyleri ben binlerce kez yaşamıştım. Size somut
bir örnek vereyim. Duyduğuma göre mesela Bülent Arınç hakkında yazı
yazma deniliyormuş Bekir'e. Çünkü RTÜK falan Bülent Arınç'a bağlı
ya. Adı da Manisalı olarak geçiyormuş. 'Manisalı hakkında yazı
yazma' deniliyormuş. Bunların hiçbirini Bekir'den duymadım çünkü o
böyle konuları anlatmaktan hoşlanmaz.
HACI ERTUĞRUL'A 'HÜKÜMET SİZDEN KORKSUN' DERDİM
l Coşkun'un 'Aydın Doğan'a 10 kişilik tasfiye listesi gitti'
sözleri...
10 kişilik liste varmış. Bu listenin var olduğunu Aydın Doğan da
doğrulamak zorunda kalıyor. Ama listeyi Aydın Doğan'a kimin
verdiğini bilmiyorum. Tayyip Erdoğan doğrudan doğruya vermez. O
uğraşmaz doğrudan bu işle, ama hükümet tarafından verilmiştir. İşin
özü şurada: Doğan Grubu'nun yedi tane gazetesi, üç tane de
televizyonu var. Bu patronun hükümetle yüzlerce işi var. Ben bire
bir yaşadığım için biliyorum bu olayları. Bunlar Erdoğan'dan resmen
korkuyorlar. Hacı Ertuğrul'a hep derdim ki, 'Ya arkadaş, elinizde
böylesine güç var, siz bunlardan korkacağınıza bunlar sizlerden
korksunlar. Her gün Tayyip Erdoğan sizi arayıp 'Benden bir emriniz
var mı' diye sorsun. Benim elimde yedi gazete, üç TV kanalı olacak
ve bunlardan korkacağım. Siz Türkiye'yi yıkarsınız. Yolsuzlukların
üzerine, kepazeliklerin üzerine gidin dedim. Ama hep korktular.
Ben kovulduktan sonra bunlara defalarca sordum: Ya arkadaş beni
niye kovdunuz siz ya... Şunu bir açıklayın. Olur ya ben bir
ahlaksızlık, yolsuzluk, terbiyesizlik, yanlış bir iş yapmışımdır.
Deyin ki 'Emin Çölaşan şunu yapmıştır, bu nedenle kendisini kovmak
zorunda kaldık.' Ben bugün itibarıyla, kovulalı iki yıldan fazla
zaman geçti. Hala nedenini bilmiyorum.
HÜRRİYET AMİRAL GEMİSİ DEĞİL TORPİDO BOTU
l Eski gazeteniz son dönemde epeyce karıştı...
Hürriyet gerçekten geçmişte yazılı basının amiral gemisiydi. Şu
anda basının torpido botu bile değil. En arka sıralarda yer alan
bir şey. Ama insanlarda bir Hürriyet alışkanlığı var. Ölüm
ilanlarının çıktığı bir gazetedir. Küçük ilanların çıktığı bir
gazetedir. Mal alıp satacaklar, kimlerin öldüğünü merak edenler ve
birtakım yazarları okuyanlar alışkanlıkla Hürriyet almayı doğal
olarak sürdürebilirler. Bu ayrı bir konu. Hürriyet'in de elbette
yaşaması gerekir. Ama sonuçta böylesine bir korkaklıkla, iktidarın
karşısında eziklikle Hürriyet gazetesi artık bütün saygınlığını
yitirmiştir. Sadece Hürriyet değil Doğan Grubu bütün saygınlığını
yitirmiştir. Bu kadar korkuyu Allah hiç kimseye vermesin. Korkunun
bu kadarı olmaz.
Namaza duracak son adam bizim takkeli liboştur
l Özkök ve Ahmet Hakan'ın umre ziyaretine yorumunuz ne?
Umre ziyaretini soytarılık olarak değerlendiriyorum. Bunlar bir
hesap kitap yaptılar. Dediler ki Ertuğrul'u Ahmet Hakan'la birlikte
umreye gönderirsek, bunun başına takke geçirirsek, deveye
bindirirsek, bir de ihram giydirirsek muhteşem bir olay olur, tiraj
patlaması yaşarız. Bunlar gidip Suudi Arabistan yetkilileri ile
anlaşıp vize aldılar. Suudi Arabistan asla böyle fotoğrafçıyla
birlikte falan vize vermez. Bunlar Suudi Arabistan'la aleyhte
hiçbir haber yapmayacağız, sizi küçük düşürmeyeceğiz diye
anlaştılar. Ertuğrul, Allah selamet versin, orada takke giydi.
Namaza durdu bizim şarapçı Ertuğrul. Deveye bindi, öteki de devenin
iplerini tuttu. Ahmet Hakan denilen arkadaş. Ertuğrul ihrama da
bürünmüş ama o fotoğrafları yayımlamadılar. Tiraj patlaması yapmak
amacıyla tezgahlanan bir soytarılığa tanık oldu tüm kamuoyu. Tiraj
patlaması hesabı yaptılar, tam tersine tirajları düştü. Ne patlama
oldu ne bir şey. Hürriyet'in Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi okurları
tahmin ediyorum bu olaya tepki gösterdi. Ne oldu takkeli liboş
Ertuğrul yarı hacı oldu. Olay bitti. Türkiye'de hacca, umreye
gidecek, namaza duracak en son adam bizim şarapçı Ertuğrul'dur.
Allah günahlarını affetsin. Şunu da söyleyeyim. Bunların üzerinde
çok büyük ahlar var. Bir sürü insanın ahı var. Haksızlık yaptığı,
gereksiz yere işten kovduğu binlerce insanın ahları bunların
üzerinde. Bu günahlarla bile binlerce defa hacca, umreye gitseler
bunları affettiremezler.
Dilek Gedik / www.aksam.com.tr