BİR ÇOCUK SEVDİM
Yapım: TMC
Öyle oyuncular var ki başka her şey yetersiz olsa bile bir diziyi sırtlayıp götürüyor. İşte Çetin Tekindor böyle bir oyuncu. O olmasa Bir Çocuk Sevdim buralarda olmazdı. Diziyi izlenir yapan en büyük unsur. Dizinin en büyük handikapı ise Sinan rolündeki Hakan Kurtaş'ın bu role olan uyumsuzluğu. Hani zengin, yurtdışında okumuş, iyi yetişmiş genç adam rolüne en uymayacak tip kim derseniz işte bu çocuk derim! Öyle bir görünüşü var ki sanki hayatı sefalet içinde geçmiş biri. Ne zenginliği? Adeta iş istemeye karşınıza gelmiş bir gariban, birazdan 'ne iş olsa yaparım abi' diyecek! Bu yüzden de bu rolde hiç inandırıcı olmuyor. Sanki sabah kalkmış, ne yüzünü yıkamış, ne saçını taramış! Hiç olmazsa iyi bir berbere götürüp bir saç kesimi yapsalar, bitişik kaşlarını düzeltseler!.. Kötü oyuncu değil ama zengin çocuk hiç değil! Belki başka bir rolde çok da başarılı olabilir ama buraya uymuyor işte. En kısa zamanda-Kuzey Güney'de olduğu gibi-yeni bir jön katılmalı diziye.
Gülcan Arslan güzel bir kız ama kesinlikle diksiyon dersleri almalı. Konuşurken 'ş' leri telaffuz edemiyor: 'Tesekkürler' diyor. Ayrıca uyku ilacı almış gibi çok 'ölgün' düşük enerjili bir oyunculuğu var. Mine'yi başkası konuşsa eminim bir canlılık gelir role. Her Şeye Rağmen'de çok daha iyiydi.
Bülent İnal da harika ses tonu, güzel diksiyonu ve dozunda oyunculuğu ile diziyi kurtaranlardan. Ama bu durumdaki bir adam neden kendisini istemeyen, hatta hakaret eden, aşağılayan bir kızın peşinde koşup duruyor ki? Timur bey zengin, kültürlü, başarılı, yakışıklı, çok düzgün bir iş adamı. Çok da çekici. Hiçbir şeyi eksik değil. Hamile kalıp ortada bırakılan Mine'ye sahip çıkıp evleniyor. Onun babasız çocuğuna harika bir baba oluyor. Kıza prenses muamelesi yapıyor ama şımarık, nankör ve kaprisli Mine kocasını aşağılayıp duruyor. Bu durumda Timur'un hâlâ 'özür dilerim Mine' diye yalvarıp ağlaması karakteri gözümüzde küçültüyor. 'Kişiliksiz, gurursuz bir erkek' olup çıkıyor. Timur'u bu kadar alçaltmamak lazım.
Mine kendi haksız olduğu halde oğlunu alıp babaevine dönüyor sonra da ortada makul bir neden yokken yine koca evine gidiyor. Anlamsız, inandırıcı olmayan gidip gelmeler. Ne oldu da Mine Timur'a karşı birden daha anlayışlı, daha sevecen oldu? Bazı ayrıntılar da izleyicinin gözünden kaçmıyor: Mine yer yatağında kocasının yanında uyandığında dudaklarında yeni sürülmüş kırmızı ruj vardı örneğin.
Senaristler çok doğru bir şey yapıyor ve finalleri çok yüksek, merak uyandıran sahnelerle bitiriyorlar. Ah bir de 30 saniye sürecek sahneleri çeke çeke dakikalarca sündürmeseler..
KEŞANLI ALİ DESTANI
1. bölüm
Yapım: D PRODÜKSİYON
Aylarca bekledik. Reklamsa reklam, tanıtımsa tanıtım. Daha iyisi yapılamazdı. Bunca reklamdan sonra hepimiz ister istemez büyük bir beklenti içine girdik. Dizi başlarken hevesle televizyonun karşısına geçtik. Müzik harika. Jenerik şahane! Sonra? İlk sahnelerde 'Belçim çok iyi oynamış. Çekimler ne kadar güzel. Çok sıcak bir iş olmuş. Nejat İşler döktürüyor' falan derken bölüm ilerledikçe izleyici ortamında bir sessizlik hakim oldu. Ortada büyük bir emek olduğu için 'dağ fare doğurdu' demeyi içime sindiremiyorum, haksızlık gibi geliyor ama beklentimizin karşılığını da bulamadık ne yazık ki! Dizi tam tiyatro tadındaydı. Sanki sahnede oynuyorlardı. İçine giremedik. Ne olacağını merak edemedik. Hikaye bizi alıp götürmedi. Sonuçta hepimizde bir burukluk, bir düş kırıklığı oluştu. 'Bu muymuş?' demeye de dilimiz varmadığından 'Belki dizi ilerledikçe daha çok sarar' dedik, çıktık işin içinden.
HAYAT DEVAM EDİYOR
Yapım: BOYUT FİLM
Şiddete ve reytinge devam. Bu avaz avaz bağırmalar devam ederse korkarım oyuncuların hançereleri zarar görebilir! Ama reytingi her bölüm biraz daha yükseliyor. HDE resmen can simidi oldu ATV'nin. Kanal uzun zamandır görmediği reytingi gördü, moral buldu. Bütün sertliğine rağmen dizi büyük ilgi ile izleniyor. Temposu çok iyi. Öyle sündürmeler, vakit doldurmaya çalışmalar yok. Oyuncular izleyiciye çok yakın, çok doğal. Bütün acıları, sevinçleri, çaresizlik ya da öfkeleri seyirciye doğrudan geçiyor.
Yalnız Fikret Kuşkan'ın canlandırdığı İsmail'in ilk karısına karşı neden o kadar ezik, ikinciye ise o kadar umursamaz olduğunu, aynı şekilde Hayat'a da niye bu kadar duyarsız davrandığını anlamıyoruz.
Ne yazık ki dizide artık Rana Cabbar yok. Keşki senaristler bir yolunu bulsalardı da rolüne devam etseydi. Katkısı o kadar büyüktü.
KUZEY GÜNEY
Yapım: AY YAPIM
Her yerde artık Kıvanç Tatlıtuğ'un yakışıklılığı değil oyunculuğu konuşuluyor. O kadar ölçülü, o kadar kıvamında, öylesine doğal bir oyunculuk çıkarıyor ki takdir etmemek imkânsız. Aslında dizideki herkes çok iyi-ki bu elbette her şeyden önce yönetmenin başarısı. İzleyiciyi tek iten, bir türlü ısınamadığı oyuncu Öykü Karayel'di. Merve Boluğur da henüz izleyici ile bir köprü kuramadı. Kurabileceği de kuşkulu. O 'kız' eksiği bir giderilebilse uçacak Kuzey Güney.
MEDYATAVA DİZİLEAKS