VAN Depremi’nde enkaz altında kalarak görev şehidi olan Doğan
Haber Ajansı muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir’in ailesi
sürdürdükleri hukuk mücadelesinde desteklerini almak için TBMM de
randevu aldıkları siyasi partilerin grup başkan vekilleriyle
görüştü. Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir, Van da 9 Kasım 2011
tarihinde meydana gelen depremde Bayram Otel’in enkazında kalarak
hayatlarını kaybeden DHA muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem
Emir’in aileleri hukuk mücadelesinde yaşadıkları süreçte destek
bekledikleri siyasi partilerin grup başkan vekillerini ziyaret
etti.
TBMM’deki görüşmeye Sebahattin Yılmaz’ın eşi Gönül Yılmaz, Cem
Emir’in babası Mehmet Ali Emir, Cem’in kız kardeşi İstanbul
Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Sinem Emir ile ailelerin
hukuk sürecinde destek veren 25 avukat adına Avukat Murat Kemal
Gündüz katıldı.
TBMM’deki görüşmelerin ardından Meclis Dikmen kapısında
gazetecilere basın açıklamasını Avukat Gündüz ve Sinem Emir yaptı.
Avukat Gündüz, “Van depreminde hayatını kaybeden gazeteci
arkadaşlarımız Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir’in ailelerinin
sürdürdüğü hukuk mücadelesinde, desteklerini alabilmek ve kamuoyu
sağlayabilmek için TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup
başkan vekilliklerinden görüşme talebinde bulunuldu. CHP, MHP ve
BDP bu talebe olumlu yanıt verdi ve bunlarla görüştük. Sadece AK
Parti görüşme talebine geri dönmedi ve kendileriyle görüşülemediö
şeklinde konuştu.
Şuanda sadece Bayram Otel’in sahibi Tevfik Bayram’a dava açılmış
durumda olduğunu hatırlatan Gündüz, “13 Kasım da Van 2’nci Ağır
Ceza Mahkemesi’nde duruşma var. Kamu idarecilerinin görevleri
açısından ise dosya Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi, tefrik edildi. Hala Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasından bir sonuç alamadık. Orası
kapalı olarak duruyor" dedi.
Cem Emir’in kız kardeşi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
öğrencisi Sinem Emir’de yaptığı açıklamada, “Aileler olarak baştan
beri bu davanın takipçisi olacağımızı söyledik hatırlatmasında
bulundu. Sinem Emir, şunları söyledi: "13 Kasım’da ki duruşmada tek
tutuklu olarak Tevfik Bayram yargılanacak. Bu nedenle TBMM’deki
siyasi partilerin grup başkan vekilleriyle soruşturma önergesiyle
ilgili randevu aldık, ancak AK Parti geri dönüş yapmadı. Bu saate
kadarda dönüş olmadı. Biz istedik ki istisnasız tüm partileri
gezelim ve elimizdeki belgeleri iddianame ve bilirkişiliği
raporlarını bütün partilere gösterelim. Diğer partiler ılımlı ve
acımızı paylaşarak yaklaştı bize. Çünkü kriz koordinasyonundan
sorumlu bakan Beşir Atalay dı. Savcı ‘soruşturma açılmasına gerek
olmadığına’ karar verdi. Aynı zamanda tefrik kararı verdi. Dönemin
Van Valisi ve AFAD görevlileri için de dosya Yargıtay
Başsavcılığı’na gönderildi. O konuda da endişeliyiz çünkü bu
olayın, bu ihmalin ve cinayetin tek sorumlusu Tevfik Bayram
değildir. Sorumlu olan aynı zamanda Van Valisi, görevli olan AFAD
sorumlusudur. Ancak bunlar şüpheli ve sanık sıfatıyla gerek
iddianame de gerekse mahkemede yer almıyorlar.
Yargıtay Başsavcılığı şuan susmuş durumda. Biz sadece Tevfik
Bayram’ın tutuklu olması ve yargılanmasını anlayamıyoruz. Aynı
zamanda Beşir Atalay kriz koordinasyonundan sorumlu başbakan
yardımcısıydı, AFAD’dan sorumlu bakandı. O’nun da yargılanması için
Meclis’ten 55 milletvekilinin izninin geçmesi gerekiyor. Bunun
içinde biz dilimizi ortak kullanıyoruz ve bu olay gerçekten bir
ihmal ve gerçekten hukuk devletinin kabul edemeyeceği bir ihmaldir.
Dolayısıyla iktidar ve muhalefet partilerinin bu hukuk
mücadelemizde yanımızda olmaları ve destekçimiz olmaları konusunda
randevu larak soruşturma önergesi verilmesini istedik.
Görüştüğümüz CHP, MHP ve BDP’nin grup başkan vekilleri, bu süreçte
yanımızda olacaklarını ve verilecek soruşturma önergesine de destek
sağlayacaklarını, yanı sıra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
yürüttüğü soruşturma konusunun da takipçisi olacaklarını
bildirdiler.ö
Emir, bu arada 9 Kasım’da Van da yapılacak anma töreninde olay
yerinde, enkaz başında olacaklarını söyleyerek, “Birinci yıla
geldik, biz SGK’ya iş kazası bildiriminde bulunduk ama ilgili
bakanlığın 300’e yakın müfettişi İzmir’e bir soruşturma için
gönderdiğini, müfettiş sayısının yetersizliği mazeret gösterildiö
şeklinde konuştu.
Ümit KOZAN, Tahsin GÜNER/ ANKARA (DHA)