Depremde hayatını kaybeden gazetecinin hayatı belgesel oldu

Van Depremi'nde yıkılan binanın altında vefat eden DHA muhabiri gazeteciler gününde anıldı.

Google Haberlere Abone ol
Depremde hayatını kaybeden gazetecinin hayatı belgesel oldu

Van'da 9 Kasım 2011’de meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki ikinci depremde yıkılan Bayram Otel'in enkazında kalarak hayatını kaybeden Doğan Haber Ajansı Van Muhabiri Sebahattin Yılmaz'ın hayatı, belgesel oldu.



Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde 10 Ocak Dünya Gazeteciler Günü gösterilen 'Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı' isimli belgeseli Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, DHA Genel Müdür Vekili Mustafa Eşmen, Vali Yardımcısı Ertuğrul Egemen, Baro Başkanı Faruk Terzioğlu, Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi Başkanı Hakim Ünal Bingül, Aziziye Belediye Başkanı Fatih Cengiz, Sebahittin Yılmaz'ın eşi Gönül Yılmaz, kardeşleri Saadet Yüncü, Kadir Yılmaz, siyasi parti il başkanları, belediye başkan adayları, ajans temsilcileri, akademisyenler, STK temsilcileri, çok sayıda gazeteci ve öğrenciler izledi.



REKTÖR PROF. DR. KOÇAK: DOKTORLUK VE GAZETECİLİK BİRBİRİNE ÇOK BENZİYOR 



Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hikmet Koçak, gazetecilik ve doktorluk mesleğinin birbirine çok benzediğini masa başında değil de dışarıda haber toplayan muhabirlerin yerinin ayrı olduğunu bildirdi. Gazetecilerin ve doktorların 24 saat boyunca telefonlarının açık olduğunu anlatan Prof. Dr. Koçak, her ikisinin de aldığı haber doğrultusunda olay yerine veya hastaneye gittiğini anımsattı.



Prof. Dr. Hikmet Koçak konuşmasına şöyle devam etti: "Toplantıyı Sebahattin arkadaşımızı anmak için düzenledik. Hepimiz biliyoruz ki haber yapma, haber verme bir olaya yetişme, özveri ister. Evde ailesini, çocuğunu, hastasını bırakarak giden bir habercimiz neyle karşılaşacağını bilmiyor. Basın mensupları en mahrem yerlere çok hızlı giren ve verdiğiniz haberler doğrultusunda yöneltilen kişilersiniz. Sabah ilk kalkan ya televizyonu açıyor ya da gazeteyi okuyor. Bu noktada sorumluluk arz eden bir meslek icra ediyorsunuz. Burada kişisel haklar, özgürlükler yanında etik kurallar da söz konusu. Kişisel haklara saygı duymanız gerekiyor. Diğer bir ifadeyle kul hakkına giriliyor. Yaptığınız haber kendi duygularınızda, hislerinizden uzak olmalı. Eğer böyle olursa o haberden dünyada da ahirette de mesul olursunuz." 



MUSTAFA EŞMEN: KIYAMET MAALESEF BİZİM BAŞIMIZDA KOPTU 



DHA Genel Müdür Vekili Mustafa Eşmen, duygu yüklü konuşmasında, Sebahattin Yılmaz’ın gazetecilik yolculuğunu ve yaptığı önemli haberlerden başlıklara yer verdi. DHA Genel Müdürü Uğur Cebeci'nin CNN TÜRK'te Ayşenur Arslan'ın sunduğu 'Medya Mahallesi programına Van'dan katılarak söylediklerinden bölümler aktaran Mustafa Eşmen, "Bizimle çalışanlar bilirler. Kıyametin kopacağını önceden haber verirseniz kahin olursunuz, gecikirseniz kıyamet başınızda kopar. O makus gecede kıyamet maalesef bizim başımıza koptu. 9 Kasım 2011 günü saat 21.23 kıyamet bizde koptu. İki arkadaşımız Sebahattin ve Cem’in başına, DHA’nın başına bir kıyamet koptu. Sebahattin’i hepimiz boynunda fotoğraf makinesiyle hayat boşluğunda görmeyi umut ediyorduk. Ama maalesef yok. Sebahattin, Cem nerede? Tüm DHA mensuplarının kalbinin en güzel yerinde. Hiçbir zaman unutmadık unutmayacağız" dedi. 



ARKADAŞLARI ANLATTI 



DAGC Başkanı Feridun Fazıl Özsoy, CHA Bölge Müdürü Ersin Demirci, İHA Bölge Müdürü Ayhan Türkez, Gazeteci Cem Bakırcı, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Yavuz, Sebahattin Yılmaz belgeseline danışmanlık yapan Öğretim Görevlisi Jale Hülya Alcan'ın konuşmalarından sonra Mehmet Yılmaz'ın 5 ayda hazırladığı yarım saatlik belgesel gösterildi. Belgeselde, gazetelerde ve televizyonlarda yayınlanan haberlerle, 'Sebo Dadaş' ya da 'Sebo Dayı'nın hayatından kesitlere yer verildi. Röportajlarda eşi Gönül Yılmaz, oğlu Alperen Yılmaz, ablası Sahure İlgün, meslektaşları Sayıl Narmanlıoğlu, Gurbet Gökçe, Turgay İpek, Fikret Dadaş, Cem Bakırcı anılarda kalan Sebahattin Yılmaz'ı anlattı. 



Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü son sınıf öğrencisi Mehmet Yılmaz'ın çektiği belgesel yaklaşık 5 ayda hazırlandı. Gazetecilik mesleğinin ne kadar zor olduğunu, Sebahattin Yılmaz'ın da zor bir görevde şehit olduğunu söyleyen Mehmet Yılmaz "Sebahattin Yılmaz'ın unutulmaması için bu belgeseli hazırladım. İlk önce kendisi hakkında derin bir araştırma yaptım. Daha sonra ailesiyle görüştüm ve çok mutlu oldular. Birlikte görev yaptığı arkadaşlarıyla konuştum. Belgeselde Sebahattin Yılmaz'ı Van gerçeğiyle ele aldım. Zor şartlarda görev yapan gazetecilik mesleğinin ne kadar zahmetli olduğunu vurguladık. Sebahattin Yılmaz, 2 gün göçük altında kaldı. Gazeteci insanlara dünyada olanları duyurur, ama Sebahattin Yılmaz'ın sesini kimse duymadı. Bu nedenle belgesele 'Bir Gazetecinin Sessiz Çığlığı' ismini verdim. Aynı depremde hayatını kaybeden DHA Muhabiri Cem Emir'in belgeseli geçtiğimiz yıl yapılmıştı" diye konuştu. (DHA)






 








Sıradaki Haber İçin Sürükleyin