ONUR BAŞTÜRK / HÜRRİYET
Efe Önbilgin: “Bir ilişki bebek doğurur, bir bebek ilişki doğurmaz”
Pazartesi günü Deniz Akkaya’nın söylediklerini okudunuz.
Peki Efe Önbilgin ne düşünüyordu onun söyledikleri hakkında?
Gerçekten sevgili oldukları dönemde çocuk yapmak için uğraşmışlar
mıydı? Ya da Deniz’in söylediği gibi, Efe Önbilgin çocuğunun
doğumuna onay vermiş miydi?
Kısacası olayın bir de karşı tarafı vardı. Deniz’in söylediklerinin
yayınlandığı gün Efe Önbilgin’i aradım, “Konuşmak ister misiniz?”
diye. “Tamam” dedi, “Ama telefonda konuşmayalım”.
Sunset’te buluşmak üzere sözleştik.
Akşam 21.00 civarı Sunset’e gelip masasına oturduğumda Önbilgin’in
ilk söylediği şey şu oldu: “Deniz’in söylediği her şeyi teyit
ediyorum.”
Yani doğrudur diyordu, ne eksik ne fazla.
“AYRILMADAN ÖNCE SÖYLESEYDİ ORTALIĞI YIKARDIM”
Ve daha da geriye gitti, geçmişe.
Meğer 10 yıldır tanışıyorlarmış. Malum, camialar ortak.
Ama geçen yıl başlamış aralarındaki aşk.
Bir yıl boyunca da ciddi bir ilişkileri olmuş. Evet, çocuk da
istemişler. “Çünkü ben çocuk gerçekten çok severim” diyor Efe.
Ama ilişki bitmiş/tükenmiş bir yılın sonunda. Ayrılmışlar.
Aradan iki ay geçmiş. Deniz, Efe’yi aramış bir gün.
Hamile olduğunu söylemiş. “Ne hissettin o an?” dedim Efe’ye.
Çok zor bir soru sorduğumu söyleyip ekledi:
“Eğer bunu ayrılmadan iki ay önce, diyelim ki burada, Sunset’te
söyleseydi, ortalığı yıkardım sevinçten. Ama ne yazık ki ilişkimiz
bitmişti. Çünkü bir ilişki bebek doğurur, bir bebek ilişki
doğurmaz.”
Buna rağmen Deniz’e “Hayır, bu bebeği doğurmaya hakkın yok” dememiş
Efe. “Zaten bugüne kadar bebeği istemediğime dair çıkan haberlerin
hepsi yalan” diyor.
BEBEK DOĞUNCA BİRLEŞECEKLER Mİ?
Aksine, “Sen istiyor musun Deniz?” demiş. Uzun uzun
konuşmuşlar.
Deniz’in kararlı bir şekilde “Evet” dediğini duyunca “Tamam” demiş,
“Ben de her zaman çocuğumuzun yanında olacağım”.
Efe’nin çocuğunun yanında olacağı şimdiden belli.
Çünkü Deniz’in doğacak kızına “Ada” ismini koymasından çok da
hoşnut değil. “ılk kez senin köşende okudum isminin Ada olacağını.
Bence Ada değil, adı Ayşe olmalı” dedi ısrarla Efe.
ıkisi de olsun diyorum, bananeyse artık. “Yok, yok” diyor Efe,
“Ayşe”...
Peki Efe şu an Deniz için ne hissediyor?
Çünkü aklınızdan geçen “mutlu son”u biliyorum: Bebek doğunca
mutlaka birleşirler diyorsunuz içinizden.
Efe, Deniz’i “çok akıllı ve dürüst” olarak tanımlıyor. Ama “mutlu
son” klişesinde hiç ama hiç değil. Sadece bebeğine odaklanmış:
“O çocuk ıstanbul’un, hatta Türkiye’nin en mutlu çocuklarından biri
olacak.”
Bunu dedikten sonra da çocuğunun sağlıklı doğması için üç-dört kere
tahtaya vuruyor.
Onun dışında kariyerine odaklanmış Efe.
Habire TNT’yi konuşuyoruz aralarda. Malum, kendisi TNT kanalının en
başındaki adam. Projelerini anlatıyor heyecanla.
“Deniz’i aradın mı söylediklerinden sonra” diyorum.
Hayır, aramamış. “Gerektiği zaman konuşuruz” diyor Efe.
Tamam biliyorum, buraya kadar okuduklarınız çoğunuza tuhaf geliyor.
“Nasıl ya?” filan oluyorsunuz.
“Böyle şey olur mu?” diyorsunuz. Ama oluyor.
O yüzden derim ki naçizane, hiçbir şeyi yargılamayın, ki siz de
yargılanmayın.
Keza doğacak Ada Ayşe’ler de rahat yaşasın...