'Demokrasi diyorsan sandıktan çıkanı kabulleneceksin'

Hakan Yılmaz, Hürriyet'ten Cengiz Semercioğlu'nun sorularını yanıtladı.

Google Haberlere Abone ol
'Demokrasi diyorsan sandıktan çıkanı kabulleneceksin'

Kanal D'nin yeni dizisi Koca Koca Yalanlar ile ekranlara dönemeye hazırlanan ünlü oyuncu Hakan Yılmaz, Hürriyet Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu'nun sorularını yanıtladı.



Cengiz SEMERCİOĞLU / HÜRRİYET



'Şiddetin artmasında dizilerin etkisi olamaz'



Son yıllarda ekranda daha çok şiddet var, bunun toplumdaki şiddet olaylarını tetiklediğini düşünüyor musun?



- “Diziler örnek oluyor” lafına katılmıyorum. İnsanların kendilerine dizilerden örnek alması çok saçma geliyor. Yani neden biri, dizide izleyip kadına şiddet uygular ya da silah eline alır? İnsan, örneğini ailesinden alır.



Geçen yıl sen de saldırıya uğradın... Kabadayı dizilerinden etkilenmemiş midir?



- Ben adamın bir diziden etkilenip de bana saldırdığın düşünmüyorum. Kendince canı başka bir şeye sıkkındı herhalde... Keşke benim dizimi izleyip beğenmeseydi de öyle saldırsaydı.



Son yıllarda taciz tecavüz olayların sayısı mı, bizim duyarlılığımız mı artıyor?



- Bence bunlar hep vardı, ama şimdi sosyal medya sayesinde herkes duyuyor. Son 8-10 yıldır sosyal medya patladı da olanı hemen öğreniyoruz. Ama bunların dizi ya da televizyondan dolayı olduğunu düşünmüyorum. Bu bence bir hastalık, bunu yapan da hasta.



Ceza olarak idamdan yana mısın?



- Yok, ne idamı ya? Atacaksın içeri, dışarı çıkmasın ki bir daha yapmasın. Ya da yapmak isteyen için caydırıcı ceza olsun. İdam kolay çözüm... İdama karşıyım, yaşam tarzıma uygun bir şey değil.



'Demokrasi diyorsan sandıktan çıkanı kabulleneceksin'



Aralık ayında eşin Elif’le birlikte gittiğiniz Etiler’deki bir otelde saldırıya uğradınız. Size saldıran kişiden şikayetçi oldun, nedir son durum?



- Süreç yargıda. İlk dava görüldü. Bir de bize o eylemi yapan arkadaş, başka suça da karıştı. Şu an tutuklu. Bize saldırmasının cahilliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü ne o beni, ne de ben onu tanıyorum.



Aranızda geçmişten gelen bir husumet yok muydu?



- Yok, kendisini hiç tanımıyorum. 30 yaşlarında bir adam, aklı o arada gitti herhalde. En çok da ailesi adına üzülüyorum. Çünkü ailesiyle görüştüm, onlar da çok üzgün. Ancak sonuçta böyle bir olay oldu, onu geri alamıyoruz. Yargı süreci devam ediyor.



'Sağda solda siyasi görüşümü tartışmam'



Karşı taraf, senin hükümete küfür ve hakaret ettiğini, bu nedenle sana saldırdığını iddia etti. Bu iddiaya ne diyorsun?



- Bu savunmanın, Türkiye’de 8-10 yıldır kaçış noktası olduğunu düşünüyorum. Ben şimdi eşimle gece saat 2’de bir otele gideceğim ve otelin kapısından girerken devlete küfür edeceğim, mümkün mü böyle bir şey? Bu, film sahnesinde bile olmaz. Bu savunmayı yaptığı hatanın çıkış yolu olarak gördü. O Keşke deseydi ki, ”Ben bu adamı sevmiyorum” ya da başka bir bahane bulsaydı. Bunu mahkemede de dile getirdim.



Olayın ardından yaptığın basın toplantısında “Benim görüşüm sandıktadır” dedin. Siyasi görüşlerini açıklamaz mısın?



- Ben oturup da sağda solda siyasi görüşümü tartışacak bir adam değilim. Ben tüm Türkiye’ye iş yapıyorum. Kimseyi siyasi görüşü, cinsel tercihi ve dini inancına göre ayıran biri değilim.



Benim ailemdeki kadınların yarısı başörtülü. O yüzden bu iddiaya çok güldüm. Benim sol görüşlü bir hayat tarzım var.



Babam, memur adamdı. Evimizde Bülent Ecevit’in fotoğrafı dururdu. Sol görüşlü büyüdük yani.



Ama benim sağ görüşlü bir sürü arkadaşım da var. Ben gidip sandıkta nasıl yönetilmek istiyorsam ona oy atıyorum. Sol ya da sağ görüşe değil.



Bülent Ortaçgil geçenlerde “Sandıktan çıkan sonuca saygı duyulmalı. Yüzde 52’yi yok mu sayacaksınız? Muhalefet bunu kabul etmeli” açıklaması yaptı. Sen son seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsun?



- Demokrasi diyorsan, sandıktan çıkan sonuçları kabullenmek zorundasın. Hangi taraftan olursan ol...



Sol kesim de gelse, sağ kesim de gelse, insanlar kutuplaşmasın yeter. Bir arada yaşamak zorundayız, ki yaşıyoruz da. Sadece böyle arada ufak tefek çatlaklar oluyor. O da dünyanın her yerinde var.



Sanat camiasının duruşu ne olmalı?



- Sanatçıların birleştirici olması lazım. Sanatçılar dahil herkesin görüşlerini bildirip, herkesin de görüşlere saygılı olması gerek. Kimsenin başkasının giyimine kıyafetine, görüşüne karışmaması lazım.



Yazının devamını okumak için TIKLAYIN


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin