Bu hafta ne okusak? İşte, haftanın kitap önerileri!

Sayım Çınar, kitapseverler için 4 ayrı kitap önerdi.

Google Haberlere Abone ol
Bu hafta ne okusak? İşte, haftanın kitap önerileri!

SAYIM ÇINAR



sayimc@superonline.com



Bu yıl 18'incisi düzenlenen İzmir Kitap Fuarı, “Kitabın Ege Yoluculuğu” sloganıyla dikkat çekti. Profil Yayınları’ndan Munir Üstün, fuar için beni İzmir’e davet etti. Londra Kitap fuarından sonra İzmir kitap fuarı oldukça keyifliydi. Fuar için Türkiye'nin Önde Gelen İş Oteli" seçilen 5 yıldızlı Mövenpick Hotel’ini tercih ettim. İzmir’in merkezinde bulunuyor. İş ve alışveriş merkezleri ile fuar alanlarına yürüme mesafesinde olan Mövenpick Hotel’in hizmeti de şahane.Kesinlikle öneririm. Bundan böyle İzmir’deki yeni otelim burası. TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. ve Türkiye Yayıncılar Birliği’nin ortaklaşa düzenlediği İzmir Kitap Fuarı, yine çok renkliydi. Bu kitap  fuarına 390 yayınevi stant açtı. Bu hafta size seçtiğim kitaplar;



Zülfü Livaneli'den yeni roman



Kardeşimin Hikayesi/Zülfü Livanelei



Zülfü Livaneli yeni romanını sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesini ve dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olması üzerine kurgulamış.Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair bir roman.





İstanbul’u kucaklamak isteyenler için bir çağrı… 



İstanbul Bitmeden/ Ayşegül Kaya/İnkılap Yayınları

Yapılan son arkeolojik kazılarla birlikte İstanbul’un geçmişinin 9000 yıl öncesine kadar uzandığı ortaya çıktı. Yani avcılık, toplayıcılık yapan ilkel insandan bu yana İstanbul, yedi tepesiyle, boğazıyla insanoğlu için önemli ve özel bir çekim merkezi oldu ve olmaya da devam ediyor. Bugün birbiri ardına yükselen plazaları, toplu-markalı konutlarıyla hızla büyüyen, büyüdükçe bir yandan kazanıp bir yandan da geri dönülemez bir biçimde hazinelerini kaybeden bir kent İstanbul… Dünyada eşi benzeri olmayan bu büyülü kent için onca şiir yazıldı, onca şarkı ve film yapıldı… İstanbul’dan vazgeçemeyenler de oldu, gelir gelmez, “Seni yenicem İstanbul!” tiradıyla ilk kez gördüğü bu kentle savaşmak isteyen de. Tarihçiler kendi bakış açılarıyla yazdılar, sosyologlar kendi bilimsel gözlükleriyle baktılar… Üç imparatorluğa başkentlik yapan ve haklı olarak da son derece zengin bir mutfağa sahip olan bu kentin lezzet haritasını çıkardı gurmeler. Dünyanın her yanından gelen fotoğraf avcılarından bazıları “bu muhteşem kentin muhteşem kareleri”ni kitaplaştırdı. Ama uzmanlık alanı bunlardan biri olmayanlar için ne yazık ki İstanbul’a dair çok az rehber var. Akademik tarihin sıkıcılığına bulanmadan, sosyolojik tabirler kullanmadan kaleme alınmış mütevazı bir derleme. 



Kulaktan kulağa yayılan ve çok satan kitap



Tatlı Bela/ Jamie McGuire/Yabancı Yayınları



Amerika’da uzun süre çok satanlar listesindeki yerini koruyan ve kısa zamanda fenomene dönüşen Jamie McGuire imzalı Tatlı Bela, hem konusuyla hem de yayınlanış öyküsüyle dikkat çekiyor.   Alacakaranlık serisinin yazarı Stephenie Meyer’in kitaplarından ve yine bir fenomen olan Dövüş Kulübü’nün karanlık atmosferinden etkilenmiş bir yazar olan McGuire, ilk kitabını yayınlamaları için gittiği yayınevlerinin hiçbirinden olumlu yanıt alamaz. Bunun üzerine yayıncılara öfkelenen yazar, kendi imkanlarıyla kitaplarını yayınlamaya başlar ve içinden kapağına kadar kitabının her ayrıntısıyla kendi ilgilenir. Providence serisinin ardından yazdığı Tatlı Bela herhangi bir promosyon çalışması yapılmadan kulaktan kulağa yayılır ve çok satan kitaplar arasındaki yerini alır. Gördüğü yoğun ilgi sebebiyle de Amerika’daki yayıncıların dikkatini çeken kitabın, üçleme olmasına karar verilir. Amerika’da 17 yaş üstü okuyuculara tavsiye edilen Tatlı Bela; geceleri yasa dışı dövüşlere katılarak para kazanan yakışıklı, popüler, zeki ama bir o kadar da tehlikeli Travis Maddox ile tüm karanlık geçmişini arkada bırakıp Eastern Üniversitesi’nde tüm hayatını baştan kurmaya çalışan güzel ama çekingen yeni kız Abby Abernathy’in tanışmalarını ve sonrasında gelişen olayları anlatıyor. Tek gecelik ilişkileriyle ünlü Travis, Abby ile tanıştığında tüm hayatını onun için değiştirmeye karar verir, ama Abby’i, ona duyduğu ilgiye inandırması pek kolay olmayacaktır. Travis konusunda yaşadığı çelişkiler ise Abby’nin karanlık geçmişini sürekli peşinde hissetmesine engel olmayacaktır. Bu birlikteliğin büyük bir aşkın mı yoksa büyük bir felaketin mi habercisi olduğu kitabın sürprizleri arasında. Çok hızlı ve soluksuz okunmasıyla nam salmış Tatlı Bela’nın, film hakları Warner Bros tarafından satın alınmış, oyuncu seçimleriyle ilgili hazırlıklara da başlanmıştır. Tatlı Bela’nın devam kitabı “Walking Disaster” ile Jamie McGuire’ın ilk üçlemesi Providence serisi de çok yakında Yabancı Yayınları tarafından okurlarla buluşturulacak.



Türk Tiyatrosu’na damgasını vurmuş bir tiyatro adamının anılarının tamamı. 



 Anılar/Haldun Dormen/Yapı Kredi Yayınları

1954 yılından günümüze, 60 yıl boyunca Türk tiyatrosuna damgasını vuran Haldun Dormen’in üç kitabı “Sürç-ü Lisan Ettikse, Antrakt, İkinci Perde”, Yapı Kredi Yayınları tarafından Anılar başlığı altında bir arada yayımlanıyor: Sanatçının çocukluk anıları, Galatasaray Lisesi ve Robert Koleji günleri, Yale’de tiyatro eğitimi aldığı zamanlar, İstanbul’a dönüş, Şahane Züğürtler, Lüküs Hayat, Hisseli Harikalar Kumpanyası, Dormen Tiyatrosu, turneler, Beyoğlu sokakları, müzikaller, anılar ve insanlar... Türk tiyatrosunun duayeni Haldun Dormen’den tiyatroya, sahnelere ve her daim üretmeye adanmış bir hayatın izdüşümleri.



TADIMLIK“Perde yavaş  yavaş açıldı. Aktörler selam vermek için sahneye dizildiler. En son ben çıktım. Öne doğru yürüdüm. Yürürken balkonlardan üstüme bahar çiçekleri yağmaya başladığını hissettim. Gökten çiçek yağıyordu sanki.  Sahnenin ortasında gelince durdum. Yıllardır kim bilir kaç kez aynı hareketi yapmış, seyirciyi şu durduğum yerden aynı şekilde selamlamıştım. Oysa şimdi ilk kez sırtımı döndüm onlara ve eğilerek yıllarca beraber çalıştığım oyuncularımı selamladım. Doğrulduğum zaman, oyunda işi olsun olmasın tüm Dormen Tiyatrosu’nun sahneyi doldurup beni alkışladıklarını gördüm.”


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin