'Bond kadını olacak kadar seksi değilim'

Barbaros Tapan, Emma Stone ile New York’ta buluştu.

Google Haberlere Abone ol
'Bond kadını olacak kadar seksi değilim'

Netflix’in yeni psikodrama dizisi 'Maniac' 21 Eylül’de yayınlanmaya başladı. Hürriyet yazarı Barbaros Tapan, 10 bölümlük mini serinin başrol oyuncusu Emma Stone ile New York’ta buluştu. Oscarlı yıldız, son dönemde çok konuşulan yeni dizisini anlattı.



Barbaros TAPAN / HÜRRİYET



Bond kadını olacak kadar seksi değilim



Yeni projenizle sohbetimize başlayalım. Neden “Maniac”da yer almak istediniz?



- Yönetmenimiz Cary Fukunaga, iki buçuk yıl önce dizinin Norveç versiyonunu gördükten sonra beni aradı ve kendi versiyonunu yapma isteğinden bahsetti. Cary ile Jonah (Hill) iyi arkadaşlar. Jonah ile ben de iyi arkadaşım. Cary ile çalışmayı da çok istiyordum. Dizide 5 farklı karaktere büründüm, ayrı bir heyecandı...



Oynadığınız karakter Annie ile ilgili okuduğum yorumlardan birinde “Barut gibi, her an patlamaya hazır” diye yazıyordu...



- Evet, kolayca kızan bir ruh hali var Annie’nin. Annie gibi insanlar tanıyorum. Ayrıca benim içimdeki bazı parçalar da ona benziyor. Jonah’ın canlandırdığı Owen karakteri de benim karakterimin tersi sakin, kibar bir insan...



Jonah Hill ile çalışmak nasıldı?



- 17 yaşında yer aldığım ilk filmim “Superbad”deki rol arkadaşım Jonah. O zamandan beri de arkadaşız. Onunla çalışmak, karşılıklı oynamak çok eğlenceliydi.



Yakın arkadaş ile karşılıklı oynamak daha zor değil mi?



- Ben arkadaşlarımla oynamayı seviyorum çünkü arkadaşlar yalan konuşunca anlarlar. O yüzden çok gerçek olmalısın...



ACILI ZAMANLARDA MEDİTASYON YAPARIM



Dizide büründüğünüz karakterlerden hangisi en eğlenceliydi?



- 4’üncü bölümdeki Long Islandlı Linda Morino...



Dizi depresyon, akıl sağlığı gibi önemli sorunları içeriyor. Kendinizle bu konu arasında nasıl bir bağlantı kurdunuz?



- Dizinin sonlarına doğru oynadığım karakter şu soruyu soruyor: “Normal nedir?” Herkes bir şeyler yaşıyor. Belki ilaç tedavisi gerektiren akıl hastalığı ya da depresyon değil ama hepimiz acılı, ıstıraplı, sıkıntılı günler mutlaka yaşıyoruz. Bu da çok normal...



Siz zor günlerinizin üstesinden nasıl geliyorsunuz?



- Yine dizide sonlara doğru Sally Field ile benim karakterim konuşurken Sally, “Acı ne zaman biter, ne zaman sona erer” diye soruyor. Ben de “Bitmez, hep seninle kalır, onunla yaşamayı öğrenmek zorundasın” diyorum... Bence yaşadığımız bu duygular bizi değiştiriyor. Büyük bir acı ya da kötü bir deneyimden sonra hiçbir zaman aynı kişi olamıyoruz. Ben öyle zamanlarda meditasyon yapıyorum. Daha çok uyuyorum, başkalarıyla paylaşıyorum. Yardımcı oluyor mu? Evet, bir derece...



Sinirlendiğinizde sizi ne sakinleştirir?



- Birinin aramak! Birileriyle konuşmak ve içimdekileri dışarı atmak yardımcı oluyor. Zaten sinirlenince içimde tutamam. Ya gösteririm ya da konuşurum...



Dizideki yönetmeniniz Cary Fukunaga yeni James Bond filmini yönetecek. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?



- Evet, kesinlikle doğru seçim.



Neden?



- Dizi için birçok şeyi Cary yaptı. 10 bölümü de o yönetti. Genelde televizyon dizilerinde nadir olan bir şeydir tek bir yönetmenin bütün bölümleri yönetmesi. Ama Cary bütün lokasyonları araştırdı, tüm gün çekim yaptı. Senaryo üzerinde o çalıştı. Yorulmuyordu. Sanki kendini tükenene kadar çalışma moduna koymuştu.



Yer almak ister miydiniz yeni Bond’da?



- Pek istemezdim. Bond filmleri bana hep çok İngiliz gelmiştir. Bond kadınları da aşırı cool... Kendimi hiç düşünmedim bir Bond kadını olarak... Onlar bayağı seksi kadınlar...



Röportajın devamını okumak için TIKLAYIN


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin