Ali Saydam/AKŞAM
Beren Saat’in marka işi zor...
Uzun süredir tartışılır. Şöhret ve Marka... Aradaki ‘farkı fark edenlerin’ sayısı ne kadar da azdır... Bazılarının “Ne kurcalıyorsun kardeşim! Burada tartışılacak bir konu olsa Batılı gurular ortaya atardı, sana mı kalmış bunları tartışmak” diye zaman zaman eleştirdikleri ve biraz da ‘sinir’ oldukları diğer konular gibi...
“İlişki ile iletişim”, “Customer ile Client”, “Araştırma,
İnceleme, Ölçümleme, Soruşturma, Sorgulama, Test, Anket Çalışması,
Odak Grup”, “İnsan Kaynağı - İnsan Kıymeti”...
Aradaki farkları bilmek (tasvir) de yetmez. O, Ahmet Davutoğlu’na
göre birinci aşama zaten... İşin en ilkel (!) düzeyi yani... Daha
‘açıklayacağız’... ‘Anlayacağız’... ‘Anlamlandıracağız’ ve nihayet
‘yönlendireceğiz’...
Tamam... Diğer kavramlardan vazgeçtim. Şöhret ve Marka konusunda
beş aşamanın hangisindeyiz? Beren Saat Hanım mesela,
hangisinde? Önce gelin habere bir göz atalım:
Beren Saat, başrolünde oynadığı “Gecenin Kanatları” filminin
galasına katılmamış... Hiçbir marka böyle bir şey yapmaz...
Sanatçı, bu davranışının nedenini bir TV programında -üstü kapalı
bir şekilde- göğsünün göründüğü sahnelerden rahatsızlık duymasıyla
açıklamış. İsim vermeden de yapımcısını eleştirmiş. Yapımcı Murat
Tokat ise “O sahneleri basına biz servis etmedik, Beren’le
mahkemede hesaplaşacağız” demiş.
Nicole Kidman, “Eyes Wide Shut”ta anadan üryan sevişmişti... Kate
Winslet’ın kendisine Oscar kazandıran rolünde (The Reader) giyinik
sahneleri çıplak olduğu sahnelere oranla daha azdı. Sanatçı
yataktan çıkmıyordu adeta... Monica Bellucci, Catherine Zeta-Jones,
Demi Moore, Madonna, Penelope Cruz, Paz Vega, Jennifer Lopez,
Catherine Deneuve, Kathleen Turner, Romy Schneider... Bunlar
benimkiler... Ya diğerleri?.. Hollywood’da (ilk dönemler hariç) rol
gerektirdiği zaman soyunup sevişmeyen kadın sanatçı var mı?
Bunların hepsi mi fotoğrafları medyaya yansıyınca bunalıma giriyor;
kendi filmini baltalıyorlar?...
Beren Saat, starlarının tamamını yitirmiş Türk sinemasında
-2000’lerden bu yana ortaya çıkmış bir tek yeni star yoktur-
parlamaya hazır ender yıldızlardan biriydi oysa... Marka olma şansı
da en yüksek olanı... Ancak bu ‘çifte standart’ onu yok eder...
Sıradanlaştırır...
İstemezse soyunmaz... Onun bileceği iş... Kathy Bates de hiç
soyunmuyor (!)... Rahmetli Grace Kelly de hiç soyunup
sevişmemişti...
Meselenin marka boyutu, soyunma noktasına kilitlenmiş değildir...
Tutarlılığa kilitlenmiştir... Yanardöner olmaya tahammülü yoktur
marka vaadinin... Özünle sözün bir olması gerekir. Marka vaadine
ihanet etmemek şarttır... Mış gibi yapmayı, önce soyunup sonra
pişmanları oynamayı hiç kaldırmaz... Bir anda ‘ucuzlayıverir’ her
şey...
Beren Saat iki kez daha bu numarayı yapsın, bakın ne oluyor?...