Bekir Coşkun / GAZETE HABERTÜRK
Gaz teci...
BAŞBAKAN da kimi gazeteciler tarafından “gaza” getirildiğini gördü
ki, parmağı ile havada bir daire çizdikten sonra, dairenin ortasına
parmağını sokup “Bazıları da bizi gaza getirmeye çalışıyorlar”
dedi...
Peşinden parmağını ayarı bozulmuş otomobil cam sileceği gibi iki
yana hızlı hızlı sallayıp ekledi:
“Bizi gaza getirmeye kalkmasınlar...”
Demek ki anladı...
Kim bu gaz’teciler?..
Ben onları tanırım...
LPG istasyonu gibidirler...
Özal’a tam dokuz sene “Beyefendi kilo vermişsiniz“ dediler, Özal
sonunda fazla kilodan öldü...
Diyarbakır Orduevi’nde Evren’e yemek tarifi yaptıklarını
hatırlıyorum, koro halinde... Evren’in, “Güzel olur mu nitekim
patlıcan şeyi?” sorusuna gaz’teciler, “Siz yaparsanız tadından
yenmez” diyorlardı.
Ki emeklilik günlerinde o yemeği denedikten sonra Paşa’nın
hastaneye kaldırılmasından hep şüphelenmişimdir.
Demirel‘e, “Beyefendi saçlarınız ne kadar da lüle lüle” diyordu
gaz’teci...
Oysa Demirel keldi...
Siz de tanırsınız gaz’tecileri...
İyi bakın; içinde ne olduğunu bilmedikleri açılımı destekledikleri
için... Türkiye, Araplara yaslanırken AB’ye koştuğunu sandıkları
için... Sivil faşizmi demokratikleşme saydıkları için...
Hukuksuzluğu demokrasi, demokrasiyi kendi ordumuza saldırmak
gördükleri için...
Kısacası Tayyip Erdoğan’a gaz verdikleri için....
Türkiye battı-batıyor...
Ama o alışmıştır bir kere...
İktidarlara yanaşmaktan, başbakanlara
şakşakçılıktan, sırnaşıklıktan, yalakalıktan
asla vazgeçmez...
Gaza devam edecektir gaz’teci...