BAKKAL ŞARKI POLEMİĞİNE KESİN ÇÖZÜM

İki yıl önce Gülşen’in “Of... Of...” şarkısına demediğini bırakmayan Bengü, şimdilerde Serdar Ortaç’ın “Bakkal şarkı” olarak nitelendirilen besteleriyle hit olmanın yollarını arıyor. Peki “Bakkal şarkı” nedir? Bütün bakkallar aynı müzik zevkine mi sahiptir? “Bu yazın hit şarkısı hangisi olacak?” Atilla Aydoğdu bu soruların cevabını araştırdı.

Google Haberlere Abone ol
BAKKAL ŞARKI POLEMİĞİNE KESİN ÇÖZÜM

BAKKAL DA BENİM MÜZİK YAZARI DA!


Bir süredir magazin gündeminin önünü kapamış bulunan “Bakkal şarkı” meselesini bugün izninizle kendi ellerimle temizlemek, Bengü- Hande- Demet- Serdar- Elif Beşlisi’nin önünü açmak istiyorum arkadaşlar. “Sana ne kardeşim, sen mi eksik kaldın bi’ tek bu konuda ahkâm kesecek” diyenler için hemen baştan belirteyim. Bu devirde bu konuyu benden daha iyi bilecek adamı bulursanız, hemen arayın haberim olsun” (Dikkat ettiyseniz; Demet Akalın’ın “Alçak” şarkısına gönderme yapmış bulunuyorum.) Müzik konusunda böyle göndermeler yapacak kadar meraklı biri olduğum aşikar! Peki polemiğin “bakkal” kısmında da engin tecrübelerim olduğunu acaba kaç kişi biliyordur dersiniz? (Pek az! Pek az!) Evet ef’em! Benim mazim pinpon topunun pinpon masasındaki seyrine benzer az biraz. Bir avukatlık yapmışımdır, bir bakkallık, bir grafiker olmuşumdur, bir köşe yazarı. Arada bol bol işsiz kalma durumları da söz konusu elbette. Şimdi salladığımı düşünenleriniz vardır aranızda, bu yüzden ayrıntı vereyim de içiniz rahat etsin. Bilen bilir; ben ömrümün belli bir evresini adliye koridorlarında evrim geçirerek heba etmişimdir. Sonra ülkemizde bürokrasi düzeldi, rayına oturdu, adalet sistemimiz ise bir o kadar adil işlemeye başladı ki artık bana o koridorlarda hayat kalmadı. Ben de “Hukuktan sonra hayat var” diyerek o dönemi “near death experience” olarak değerlendirdim, hukuk defterini kapattım. İşte o kapanan sayfanın ardından yeni bir sayfa açana kadar geçici bir dönem için “Bari boş durmayayım, hayatımın bu dönemine bir de  bakkal defteri açayım” dedim. Öylesine açılmış bu sayfanın uzunluğu tam üç yıl sürdü neredeyse. Hayatımda en çok para kazandığım dönem de o yıllara tekabül eder. Ayrıca marketteki sosisleri ve salamları götüre götüre 120 kiloya kadar çıkmış bir adamımdır. Aaah ah! Nerde o güzel günler...


 


BAKKALLAR ZENCİLERE Mİ BENZER?


“Bakkal şarkı” tartışmasına dönersek... Öncelikle şu noktada anlaşalım (yoksa fena olur, demedi demeyin!): Nasıl her zenci birbirine benzemezse her bakkal da aynı müziği dinlemez.sevgili dostlar. Ben çok iyi hatırlıyorum ki kasvetli bir yaz günü (bakkallık yaptığım yer de Çeşme’nin Ilıca’sı bu arada) bütün gün sadece tek bir şarkı dönüp durmuştu CD çalarımda... Hani hava kötü ya, Çeşme’ye tatile gelenler zaten pişman olmuşlar... Ben de onlara bütün gün boyunca Tinderstick’in “Ballad of Tindersticks”ini dinlettim ki bin beter olsunlar. (Hayatımda hemen hemen hiç doğru dürüst tatil yapamadığımdan, tatile gelenlere acayip kıl olurdum. Hiç değişmemişim görüyor musunuz? Bakkallık bitti ama kıllık baki kaldı.) Bu tecrübenin ışığından hareket edersek “Tindersticks de bakkal şarkıları yapıyor” dememiz mümkün olabilir mi? Düz mantığa göre evet (düz kontak sahibi Serdar Ortaç, Bengü ve Ebru Destan’a göre mesela) düz olmayan ama eğri de durmayan mantığa göreyse hayır. (Bu da ben ve benim gibilerin sahip olduğu mantık oluyor. Ben ve benim gibilerin ne mânâya geldiğini geçen yazılardan birinde açıklamıştım. Şimdi tekrar açıklayamayacağım) Zira Tindersticks bakkal şarkılar yapıyor dersek, Bengü kızımıza pazardan aldığı limonları kendi gözüne sıkıyor dememiz gerekir ki zaten onun da yaptığı çok farklı bir şey değil.


 


HİT ŞARKI İSTEMEM AMA SEN YAN CEBİME KOYUVER


Bu Bengü (kızımız? kardeşimiz? arkadaşımız?) adındaki şarkıcımıza bayılıyorum ben. Bir Yunan bestesini “Korkumdan Ağladım” olarak Türkçe seslendirdiği günlerde bir televizyon programında izlemiştim kendisini. (Hangi program olduğunu da hatırlıyorum ama hazırlayan kişiye ‘kıl’ olduğum için programın ismini vermeyeceğim.) Bengü (kızımız? kardeşimiz? arkadaşımız?) yarım saat kadar piyasadaki bakkal şarkılara verip veriştirmiş, o günlerin en popüler şarkısı “Of... Of...”a ise demediğini bırakmamıştı. “Of... Of...” gibi şarkıların kısa süre dinlenip kenara atılacağını bile iddia etmişti. Ancak beni koparan, sunucunun son olarak sorduğu “Of... Of... şarkısı sana gelseydi söylemek istemez miydin?” sorusuna Bengü’nün verdiği yanıt oldu: “İstemez miyim hiç? Hem de çok isterim”. Ben de “Eh be Bengü (kızımız? kardeşimiz? arkadaşımız?) madem bu cümleyi kuracaktın ne diye bize yarım saat maval okudun” diyerek Bengü dosyasını o gün orada dürüvermiştim. Bu yüzden bugünlerde Serdar Ortaç’ın güzide bestesi (adı neydi unuttum vallaha. Türk pop müziği için içimde boş ve tertemiz bir sayfa açtım belki de ondandır) ile arz-ı endam edince kendisi çok da şaşırmadım. Serdar Ortaç (kızımız? kardeşimiz? arkadaşımız?) (Pardon bu Bengü’nünkilerdi...) bugünlerde kime beste verse karşılığında aldığı 10 bin dolarlara mukabil gazı da veriyor alttan alttan. Hani “hit” şarkı yakalamak aritmetik hesabı ya (bu yüzden ‘pop-trash’imiz sık sık gaz birikmesinden mütevellit patlayı patlayıveriyor) hani bütün bakkallar aynı müziği dinliyor ya, Serdar Ortaç da her şarkısının hit olacağından bir o kadar emin. Sanırsınız ki bestelerini bitirince hemen yollara vuruyor kendini, “O bakkal benim, bu bakkal benim, şu bakkal da benim” diyerek dolaşıyor. (Benim bakkalıma gelmemişti, belki kızgınlığım bundandır.)


 


NE OLACAK ŞU MEMLEKETİMİN YAZ ŞARKISI?


Yaz aylarının en önemli sorunlarından birine daha temas etmezsem çatlarım. Bu sorun belki siz de farkındasınızdır: “Ne olacak şu memleketimin yaz şarkısı” sorunu. Serdar Ortaç’a bakarsanız bu yazın hit şarkısı Bengü’ye verdiği beste olacak. (Adını hâlâ hatırlamıyorum, hatırlamıyorum, hatırlayamıyorum... Beyaz bir sayfa var önümde Türk pop müziği adını taşıyor. Boş sayfadan bir ışık geliyor bana doğru, beni içine çekiyor. Orada maalesef Bengü adına rastlayamıyorum. Ne olacak şu Bengü’nün hali çözemiyorum.) Olaya 90. dakikada duhûl eden Ebru Destan’a göreyse yine Serdar Ortaç’ın yaptığı (yine adını bilemediğim) bir bestesi. İlle de o olacakmış bu yazın hit’i... Hit şarkının sahibi de otomatikman yaz aylarının Diva’sı olacak sanıyordur büyük olasılıkla... Cenk Eren’e göreyse bu ünvanın tartışmasız sahibi Fatih Ürek olacakmış. (Fatih Ürek de acaba hit şarkının sahibi de otomatikman yaz aylarının Diva’sı olacak sanıyor mudur dersiniz?) Ben bu “sarsıcı” Fatih Ürek şarkısını bir kere dinleme şerefine nail oldum. Allah’ın sevgili bir kuluysam umarım bundan böyle “Lilili lili yar...” şeklinde sürüp giden bu şarkıya bir yerlerde temas etmem. (Brrrr....) Benim eksikliğimi de artık Cenk Eren dolduruversin, Fatih Ürek’in çıktığı mekanlara giderek... Son olarak bir de Elif Karlı’nın şarkısı var bu yazın hit şarkısı olma yolunda azimle ilerleyen... Ama dedim ya; temiz bir sayfa, temiz bir Türkçe pop sayfası açtım önüme. Karlı da olsa kârsız da olsa fark etmez, hiç birini hatırlamıyorum.


 


ATİLLA AYDOĞDU http://www.atillaaydogdu.blogspot.com/


 

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin