AYŞENUR ARSLAN: ALİ KIRCA İLE ÇALIŞMAMIN SÖZ KONUSU OLMAYACAĞINI SÖYLEYEBİLİRİM

Can Ataklı´nın Star Haber Genel Yayın Yönetmenliği´ne getirilişinin ardından istifa eden Ayşenur Arslan, NTV´ye transferi sonrası ilk kez Vatan´a konuştu. Arslan´ın röportajı için tıklayın...

Google Haberlere Abone ol
AYŞENUR ARSLAN: ALİ KIRCA İLE ÇALIŞMAMIN SÖZ KONUSU OLMAYACAĞINI SÖYLEYEBİLİRİM

Uzun yıllar Ali Kırca ile atv'de çalışan ve ardından Kırca'yla Star'a geçen Ayşenur Arslan, şimdi NTV'de. Bol cümbüşlü, renkli ana kanlardan sonra ilk
kez bir haber kanalında görev alan Arslan, NTV'nin Haber Genel Yönetmeni oldu. Arslan'a 'NTV'de sizin gelişinizle birlikte değişimler olacak mı?'
diye soruyoruz. Yanıtı; 'Benim buraya bir fark getirmem gerektiğini düşünmüyorum. NTV, özellikle savaşla birlikte daha da ortaya çıktı. Refleks
sahibi olma, analiz edebilme ve haberi en iyi biçimde aktarabilme konusunda zaten başarılı. Ben burada habere olan aşkımı, inancımı ve hayata olan
bağlılığımı paylaşabilirim. Varolan enerjiye bir parça enerji daha ekleyebilirim.' Tam bu konuşma sırasında BBC World'de son dakika haberi
yayınlanıyor. Arslan, panik halde telefona sarılmışken haber NTV ekranından yayınlanıyor zaten. Ve Ayşenur Arslan, 'Bahsettiğim buydu işte' diyor.
'Burada yanlış olduğunu düşündüğüm hiçbir şey yok. Herşey yolunda'



- Uzun yıllar büyük kanallarda ana haber bülteni hazırladınız. Şimdi ise 24 saat haber yayını olan bir kanaldasınız. Bu durumu yadırgadınız mı?



Savaşın başladığı gün NTV'ye başladım. Dünya için ve benim için de yeni bir dönem başladı. Dünya için kötü bir başlangıç ama benim için güzel, anlamlı bir başlangıç oldu. NTV'de çalışan birçok kişi benim geçmişte, farklı yerlerde birlikte çalıştığım kişiler. Dolayısıyla da kendimi yabancı bir
yerde hissetmedim. Yapılan iş haber, zaten 29 yıldır içinde olduğum bir dünya. Dolayısıyla hiç yadırgamadım. Özellikle savaş gündeminde bizim gibi
hayatlarının büyük bir çoğunu habere verenler için NTV olağanüstü önem taşıyan bir yer. Dolayısıyla benim için mesleğimde çok anlamlı bir geçiş
oldu diye düşünüyorum. Ulusal bir kanala ana haber bülteni hazırlamak ile haber kanalı arasında fark var tabii. Ama bunu da çok yadırgamadım. NTV,
savaşta çok öne çıkan bir kanal oldu. Irak Savaşı için özel bültenler hazırladı. Bunların her biri ana haber bülteni gibi düzenleniyor. Bu özel
programları hazırlayan insanlar, aynı zamanda ana haber bültenini de hazırlıyorlar. Bırakın haber kanallarını Türkiye'de bugün 'prime time'
kanalı diyebileceğimiz büyük kanalların ana haber bültenlerinde bu tür insan öykülerini göremiyoruz. NTV, yalnızca ilerleyen birlikleri, atılan füzeleri
bildirmiyor. İnsan öykülerini de aktarıyor. Bu 'fevkalade.' Bu tanımı kullanırken kanalın içinden değil de bir izleyici gibi konuşmamı bağışlayın,
çünkü daha NTV'de yeniyim. Hem içindeyim, hem dışında. Bu yüzden NTV'yi dışarıdan da değerlendiriyorum.



- Star'dan ayrılış ve NTV'ye geçiş sürecinizi
anlatır mısınız?



Can Ataklı'nın Star Haber'in başına getirilmesiyle ben affımı diledim ve ayrıldım. Orada herkesle dostça ayrıldım. Hemen ardından da Cem Aydın'dan teklif geldi. Cem Aydın zaten çok uzun süredir benim bir meslektaş olarak paylaşımda bulunduğum bir insandı. Ben Star'dan ayrılınca benim için de onun içinde doğal bir süreç gibi geldi benim NTV ailesine katılmam. Hatta hiç konuşmadan geçtim bile diyebilirim. 29 yılda muhabirlik yaptım, gazete,
radyo ve haftalık dergide çalıştım, kadın programı ve belgeseller yaptım. Dolayısıyla her alana aşinayım ve 'haber kanalı' 'ana kanal' farketmiyor diye düşünüyorum. Adrenalin en iyi vitamin bir haberci için ve özellikle bana çok iyi geliyor. Kendimi dolayısıyla çok iyi hissediyorum. Çok yoğunum
ama çok huzurluyum.



- atv ve Star'da çalıştığınız dönemlerde huzurlu değilmiydiniz?



Buradaki kadar hissetmemiştim huzuru. Ama huzursuzluğum hiçbir zaman çalışma
arkadaşlarımdan kaynaklanmadı. Biraz kurumlardan kaynaklandı. Ama NTV'de kurumsal olarak da insani ilişkiler olarak da huzurluyum.



- 'Keşke daha önce NTV'ye gelseydim' dediniz mi?



Yaptığım her işi bugüne kadar çok keyif alarak yaptım. Dolayısıyla mesleki anlamda keşkelerim yok. Savaş döneminde bir haber kanalında olmak kadar da
uygun bir zamanlama yok diye düşünüyorum.



- Yıllardır birlikte çalıştığınız ekibiniz ne olacak? Onlar Star'da kaldı.



Hepsini çok özlüyorm. Onlar benim için bir iş arkadaşı olmanın çok ötesindeydiler. Tabii dostluğumuz devam edecek. Şimdi yeni anneleri Ülker
Pınarbaşı. Onunla da yıllarca yakın çalıştık. Onlar da beni özleyecek biliyorum ama hayat bazen böyle ayrılıklar getiriyor. Tek teselim var; birbirimizin dostluğu devam edecek.



- Ali Kırca ile tekrar çalışır mısınız?



Böyle bir şeyin görünürde söz konusu olmadığını ve de olmayacağını söyleyebilirim.

Sıradaki Haber İçin Sürükleyin