'Aydın Doğan Yılmaz Özdil'i kovmaz ama...'

BirGün gazetesinin yazarı bugünkü yazısında Yılmaz Özdil'e karşı yapılan saldırıları değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol
'Aydın Doğan Yılmaz Özdil'i kovmaz ama...'

BirGüngazetesinin yazarı Ümit Alan, Yılmaz Özdil'e aslında neden saldırıyorlar? başlıklı yazısında, Özdil'in savunulmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürdü ve tespitlerini şöyle dile getirdi:



Şunu öncelikle belirteyim bu bir Yılmaz Özdil’i savunma yazısı değil, o niyetle okuyanlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Özdil, bu köşede yazılarının içeriği nedeniyle defalarca ağır eleştiriye uğradığı gibi, -içeriğinden bağımsız olarak- çağımıza uygun kısa ve öz yazı tekniği nedeniyle gıpta ile de anılmıştır. Ayrıca Özdil, savunulmaya ihtiyaç duymaz, çünkü okurunun kendisidir. Açmak gerekirse, Özdil tipi yazarlar -sıkça eleştirdikleri muhalefet partileri gibi- kendi okurundan başkasını ikna edemezler. Başka bir deyişle okurunun zaten duymak istediğini, okurunun içini rahatlatan bir ustalık ve kıvraklıkla ifade ederler. Bu durum, eleştirdikleri iktidarlar için bir tehlike arz etmez. O yüzden kendilerinden daha ikna edici üsluba sahip yazarlar, ana-akım medyadan uzaklaştırılırken, onlar sembolleşerek yerlerini korurlar. Çünkü tıpkı rating rekortmeni televizyon dizileri gibi, okurlarına bir “catharsis” sağlama işlevleri vardır. Bu, iktidarın bile işine gelir.



ÖZDİL ÇARPITILDI MI?

Yılmaz Özdil’in sık sık başına bela olma potansiyeli taşıyan ama öte yandan ününe ün katan bir belâgat sevdası var. Az ve öz yazayım ama büyük laf edip, taşı gediğine koyayım derken ölçüyü kaçırabiliyor ya da son örnekte olduğu gibi kolayca manipüle edilebilecek malzeme veriyor. Samimice belirtmeliyim ki, Özdil’in son söylediklerinin çarpıtıldığını düşünüyorum. Bu kadar kolay çarpıtılması da -bu köşede de sık sık eleştirilen- geçmiş gaflarıyla ilişkili olmalı. Özdil orada Başbakan’a atıfla bir ironi yapmaya çalışırken tam toparlayamamış, başka bir tabirle canlı bağlantı özensizliğiyle saçmalamış diye düşünüyorum. Bu coğrafyada o tarz ironiye aşina olunmadığını hesap etmemesi ve öyle kritik bir günde bir acılı insan da öyle düşünür de kırılır diye düşünmemesi hatadır ve özür borcu vardır.



Yazının devamını okumak için tıklayınız.



 



 


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin