7 Mart 2009, 3. hafta basın bildirisi
İstanbul, Beyoğlu
Biz Sabah-ATV grubu çalışanları, 23 gündür grevdeyiz.
Türkiye basınında 23 gündür grev var ve Türkiye basının bol tirajlı gazeteleri, haber dergileri, yüksek reytingli televizyon kanalları 23 gündür susuyor.
Yayın yönetmenleri bu grevi görmeyerek haber atlıyor.
Her gün köşelerinde haktan, hukuktan, adaletten bahis açan yazarlar üç maymunu oynuyor.
Demokrasi eksikliğinden yakınanlar, demokratik hakkımızı kullanmamızın engellendiğini görmezden geliyor.
Özgürlükleri savunanlar, sendikal örgütlenme özgürlüğümüzü kullandığımız için işten atıldığımızı duymazdan geliyor.
Haksızlığa uğrayanların yanında olduğunu söyleyenler, bütün hukuk kuralları çiğnenerek grevdeyken işten atıldığımızı bilmezden geliyor.
Geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Doğan grubunu sendikaları bitirmekle suçladı. “Bizi işçi haklarını yok etmekle suçladınız ama kurumlarınızda sendikaları bitirdiniz. Basın çalışanlarını köle gibi çalıştırdınız” dedi. O sırada yanında bulunan gazetecilerin hiçbiri “Sabah-ATV grubunda greve çıkan 10 gazeteci niçin işten atıldı” diye sormadı. Sabah gazetesi Başbakan’ın bu sözlerini yayımlamadı. Sansürledi.
Bu topyekûn susuş, Türkiye basınının vicdanını her gün biraz daha karartıyor.
Biz Sabah-ATV grevcileri, bütün gazetecileri ve köşe yazarlarını, suskunluklarını bozmaya çağırıyoruz.
Her cumartesi günü akşam 19.00’da Taksim meydanındaki tramvay durağında buluşup Galatasaray’a kadar yürüyoruz. Burada basın açıklamamızı yapıp dağılıyoruz.
Vicdanı olan herkesi bu yürüyüşe bekliyoruz.
Vicdanı olan her gazeteciyi ve köşe yazarını suskunluğunu bozmaya davet ediyoruz.
Bunu yapmazlarsa kendi sessizliklerinin ağırlığı altında ezileceklerini hatırlatmak istiyoruz.
Tarih bu grevi yazıyor ama aynı tarih bu grevi görmezden
gelenleri de yazıyor çünkü...