AHMET HAKAN / HÜRRİYET
Köşeler kimin malı değildi
"MEDYADA etik" konulu tartışmalar karşısında
elektriklenenlerden değilim.
Ancak...
Madem son günlerde "gazetecilerin borsada oynaması" ya da "medya
mensuplarının beleş gezilere tebelleş olmaları" gibi mevzularda bir
etik tartışması başlatıldı...
O halde eski bir hikayeyi yeniden gündeme getirmekte fayda var:
Hani "Köşeler babamızın malı değildir" diye başlatılan tartışma
vardı ya, işte ondan söz ediyorum.
Güncel olay şudur:
"Adamın biri" bir şarkıcıya asılır, şarkıcı da adama pas verir ve
bir aşk doğar!
Ama kadının "eski yavuklusu" biraz sıkılmaz bir adamdır ve "Ulan ne
halleri varsa görsünler, ben karıma kızıma döndüm" demek yerine
ikide bir "bizim çifte kumrular"a bindirir.
İşe bakın! "Yeni yavuklu" bir köşe yazarıdır!
Ve köşe yazarımız, köşesini "sıkılmaz" bir adam olan "eski
yavuklu"ya göndermelerle dolu bir yazıya ayırır...
Peki...
Bu durum...
BİR: Köşesi olmayan "eski yavuklu" açısından bir haksız rekabet
durumu yaratmıyor mu?
İKİ: Köşe yazısında şu anki sevgilinin eski sevgilisine ayar
vermek, "bu köşe bana babamdan miras kaldı" havası estirmiyor
mu?
Cengiz Semercioğlu Bey kardeşimiz, bilmem bu konuda da "savunma"
görevini üstlenip, bir yanıt verme zahmetinde bulunurlar mı?